Fikir7 Manset Haberler

18 Temmuz, 2005

ATATÜRK´ÜN ÖLÜMÜ

G i r i s Önsöz Asagidaki ciddi iddialari; Atatürk´ü koruma kanunlari ile yasaklama ve cezalandirma hicbir fayda getirmemistir. Bilakis bu suclamalar git-gide daha da artmis ve hatta bu kanunlar aksi tesirlerini de göstermeye baslamislardir. Atatürk´e karsi bir kinin varligindan da bahsetmek gercek disi da olmasa gerek. Bu demektir ki, bu yasaklama kanunlarinin derhal ortadan kaldirilmalari gerekir. Atatürk´ü koruma kanunlari adi altindaki kanunlar, cag disi kanunlardir ve hicbir kimse veya kurulus icin dünya tarihinde böyle bir sacma kanun yoktur. Hem Atatürk´ün bu gibi koruma kanunlarina da ihtiyaci yoktur. Hem yasaklarla ve cezalarla bir insan savunulamaz. Cumhuriyetle ilgili olmayan bu saldirilarin sadece Atatürk´e yöneltilmis oldugu da kesindir. Atatürk´e yapilan bu saldirilarin, Cumhuriyete yapilan saldirilar olarak gösterilmeleri de yanlistir. Saldirilari ve bunlara verilen cevaplari ham olarak toplayip, sizlere sunmayi dogru buluyorum. Bu arada Atatürk´ü savunma bilinc ve materyallerinden yoksun olan Atatürkcülerin terbiyesizce küfürlere bas vurduklarini tespit etmek beni de üzdü. Eger Atatürk´ü savunabilecek bilgi ve yeteneginiz yoksa, küfürlere basvurarak, "Atatürkcüler cahil insanlardir" ön yargisinin olusmasini da desteklemeyiniz. MiM iddialar M. Kemal nasil öldü ? Iste gerçekler Resmi tarihi vesikalarla M. Kemal'in olumu : T.C. Cumhurbaskanligi resmi arsivinden alinan resmi zabit (tutanaklarina) gore, M. Kemal'in son sekiz yilinin 10 Kasim'i su sekilde gecmistir: 10 Kasim 1931 - M. Kemal Cankaya koskunde saat 16.30'da uyanmis, Marmara koskune gitmis ve geceyi orada gecirmistir. 10 Kasim 1932 - M. Kemal 14.30'da uyandi. Mutad ziyaretleri kabul etti. 10 Kasim 1933 - Gazi, Cankaya koskunde 11.30'da uyandi, gununu istirahatle gecirdi. Mutad zevat disinda Fuat Bey'i kabul etti. 10 Kasim 1934 - Gazi Cankaya koskunde 15.00'de uyandi, gunu istirahatle gecirdi. Mutad zevat disinda Cevat Pasa'yi kabul etti. 10 Kasim 1935 - Gazi, Cankaya koskunde 16.30'da uyandi, 17.30'da otomobille ciftlige gitti. 10 Kasim 1936 - M. Kemal Cankaya koskunde saat 17.00'de uyandi. Bir yere cikmadi. Mutad zevati kabul etti ve saat 20.00'de yatti. 10 Kasim 1937 - Gazi, Cankaya koskunde saat 17.00'de uyandi, burolarinda calisti. 10 Kasim 1938 - ... Nobetci yaveri Celal Tolga, o gun yalnizca "Ataturk" demis daha sonra noktalar koymus. Ve aci haber yuregini o kadar daglamis olmali ki, dili tutulmus ve kalemi taslasmis!. Yukaridaki bilgiler T.C Cumhurbaskanligi "Ataturk"un Nobet Defteri'nden aynen alinmistir. Su son sekiz seneyi bir daha okuyun. Ayyas Kemal'in gece ne zaman yattigi resmen yazilmamis veya sebebine binaen cekinilmistir. Bir adam ogle sonrasi saat 5'de uyaniyorsa bu neye alamettir? M. Kemal'in izinde oldugunu soyleyen kemalistler, bu resmi bilgiye nasil bakmaktadir? Cankaya'da milletin parasini harcayarak hazirladigi icki ve fuhus alemleriyle devleti nasil idare etmisler bir gorun! Osmanli sultanlarini zevk-u sefaya dusmekle itham eden pis kemalistler, yukaridaki utanc tablosuna nasil cevap vereceklerdir? Geceyi icki masalarinda gunduzu de uyku yataklarinda geciren bir devlet reisinin neresi ornek alinir ki?!. Her neyse, biz yine 10 Kasim 1938'e donelim. Firavun, Kizil Deniz'de azgin dalgalar arasinda feci sekilde can verdi. Son andaki iman etme tesebbusu de pek ise yaramadi. Ebediyyen cehennemlik oldu. Bunca melanet ve fesadi isleyen M. Kemal'in olum gunleri ve olum ani ibret vericidir. Ilahi azab onu oyle kiskivrak yakaladi ki, onun yaninda hazir bulunan doktor ve yaverler dahi korku ve dehsete kapildilar. Vucudunun etleri, kafasinin saclari tek tek dokulurken, Azrail (a.s.) ona cehennem cukurlarini gostermeye baslamisti. Gidecegi menzili goren Firavun M. Kemal, sekerat'ul-mevtin acilari icinde inlemekte ve feryad etmektedir. Feryad ve inlemeler Istanbul halkina kadar ulasmis. Hatta: "Ataturk'un olum inlemeleri, feryatlari cok yukselmis, Harbiye Okulu bando takimi devamli olarak Dolmabahce Sarayi'nin bahcesinde konser vermekle mesgulmus" sayiasi dolasmaya baslamis. M. Kemal'in cirpinislarini goren doktorlar, teskin edici igne vurmalarina ragmen cok siddetli olan ilahi azap, onu cehennemi suzgeclerden geciriyordu. Besiktas Yahya Efendi Dergahi seyhlerinden omer Efendi'nin naklettigine gore M. Kemal'in ruhu cikmadan once agzindan necaset(diski, pislik) cikmistir. Telasa dusen doktorlar, sagda solda bulduklari pamuk, sargi bezi ve bazi pacavralari M. Kemal'in agzina tikamakla Firavun'un firavunca olumunu ortbas etmeye calismislardir. Bati takvimine gore 10 Kasim 1938'in ilk saatlerinde - ki muhtemelen 2- 3 arasindadir - M. Kemal.in hicbir hayat izi tasimadigi doktorlar tarafindan musahade edilmis ve olumu resmen onaylanmistir. T.C resmi tarihinin bize verdigi 9.05 saati tamamen uydurmadir. Devlet dairelerinin, okullarin sabah acilisi goz onune alinarak onceden kararlastirilmis bir saattir. Yoksa kimi gece saat 3'de kaldirip saygi durusuna cagirabilirler? Uykunun en tatli oldugu bir vakitte M. Kemal icin milleti ayaklandirmanin, kemalist rejimin intihari olabilecegini hesaplayan generaller saat 9'u bes geceyi kanunlastirdilar. Kemalist rejimin herseyi palavra, bunu fazla gormemek lazim gelir herhalde! Cenazesi kilindi mi? Ortada les kaldi. Bu les hangi dinin vecibeleri uzerine muamele gorecekti? Lesin etrafindakileri saskinlik almisti. Korkunc bir pis koku Cernobil faciasi gibi etrafa yayilmaya baslamisti. Din-i Mubin-i Islam.in temeline 98 dinamit yerlestiren M. Kemal'in lesi uzun sure ortada kaldi. Nihayet hiristiyanlik dini uzerine elbiseler giydirilerek alelacele yarim ton tunctan yapilmis bir tabuta tikildi. O donem Birinci Ordu Komutani olan Fahreddin Altay, ayni zamanda cenazenin kaldirilma gorevini ustlenmisti. Fahreddin Altay, gun boyunca Ankara'yi arayarak cenaze namazinin kilinip kilinmayacagi hususunda Ankara hukumetinden cevap bekliyordu. Gelen cevab da: "Yarin basbakan Celal Bayar ile genel sekreter Hasan Riza gelmektedir. Meseleyi onlarla gorusursunuz" deniliyordu. Kafir-laik Ankara hukumetinin, M. Kemal lesinin cenaze namazi (!) konusunda dehsete kapildigi belliydi. Bir taraftan laiklik melaneti diger yandan halkin tepkisi. Istanbul.da toplanan devletin buyuk baslari; M. Kemal'in cenaze namazinin kilinmasi konusunda ihtilafa dustuler. Bir kismi laik olundugunu, bu yuzden cenaze namazinin dini bir toren oldugunu soyluyordu. ustelik atalari namazinin kilinmamasini istemisti. Durum cok gergindi. Halkin tepkisinden de korkuluyordu. Bir kismi bunun orf ve adet haline geldigini, halka mal oldugunu soyluyor, kilinmasi konusunda israr ediyordu. Makbule'nin israri uzerine camide kilinmamasi sartiyla sarayin icinde "Tanri uludur!" seklinde kilinmasina karar verildi. Sarayin icinde 7-8 kisinin katilimiyla cenaze namazi (!) adi altinda bir ayin yapildi ama bu kesinlikle Islam'a ait bir cenaze namazi degildi. Laiklere ozgu bir ayin yapildiktan sonra lesin icinde bulundugu tabut halkin ziyaretine sunuldu. Hilafet sehri olan Istanbullu muslumanlar M. Kemal icin ne gozyasi doktuler ne de yas tuttular. Tabutun onunden, jandarma dipcigi zoruyla getirilmis bazi vatandaslar sembolik olarak gecmek zorunda kaldilar. Katafalkin onunden gecen bazi vatandaslarin aglamakli hali, T.C. tarihinin iddia ettigi gibi M. Kemal sevgisinden degildir, bilakis jandarma dipciginin agrisina tahammul edemeyen zorla getirtilen mazlumlarin, zulme isyan gozyaslaridir. Anadolu halki hicbir zaman M. Kemal'i sevmedi, her firsatta lanet okudu. Delil mi istiyorsunuz; Anadolu ve Trakya topraklarimizi gezin, hangi baba kendi ogluna M. Kemal ismi vermis onu arastirin. Yok, bulamazsiniz! M. Kemal milletin kalbinde yer etmedi, mumyalandi, Firavun'un cesedi gibi tarihe ibret oldu! Ibrahim Kumasci Türk Apr 23

Hiç yorum yok: