Fikir7 Manset Haberler

24 Ekim, 2005

Osmanli Hazinesi Ingiltere´ye

Batan geminin banknotlari

Yakin Tarih'ten müthis bir vaka. Hitler ordusunun batirdigi ingiliz gemisi. Pire'de denizi kaplayan ve yagmalanan Türkiye Cumhuriyeti serveti...
Ve korkunc haberin Milli sef'e nasil verilecegi telasi..

Bir ALi MURAT GÜVEN arastirmasi
01 Temmuz 2005 10:05

ingiliz gemisi NewYorkshireâ€� kücük ölcekli bir Afrika ülkesinin bütcesine denk miktardaki banknot yüküyle yavas yavas sulara gömülürken, tam da Hollywood filmlerine yakisacak ilginclikte bir manzara ortaya cikti.
100’lük Türk Liralari Pire Limaninin sularinda balyalar halinde yüzmeye baslamisti. Yaklasik yarim saat sonra da bütün liman, üzerinde inönü´nün portresi bulunan gicir gicir banknotlarla kaplandi. Haberin kisa süre icerisinde sehre yayilmasiyla birlikte, binlerce yoksul Yunanli limana akin edecekti. Manzarayi görenler hemen elbiselerini cikaryor ve yanlarinda getirdikleri cantalarla denize atliyorlardi. Saldirinin üzerinden yalnizca birkac saat gectikten sonra, Pire caddelerinde, Avrupa´nin o dönemdeki en prestijli parasi konumundaki Türk lirasi üzerinden “milyonerâ€� olmus en az birkac yüz kisi dolasmaktaydi.
* * *
cevresindeki bütün yetkililer, Milli sef´e böylesine sevimsiz bir haberi vermekten -hakli olarak- fellik fellik kaciyorlardi. Çünkü, her gecen gün biraz daha siddetlenerek yanibasimizdaki ülkeleri kasip kavurmaya baslayan acimasiz dünya savasi, ulusal kurtulus mücadelesinin onurlu ama yoksul galibi Türkiye Cumhuriyeti´nin de ekonomik acidan solugunu kesmisti. ülkede hayati öneme sahip her ne var ise istisnasiz hepsi karneyle dagitilmaktaydi. 18 milyonluk Anadolu´da, nüfusun ezici bir cogunlugu aksam yataklarina karinlari dogru düzgün doymadan giriyordu.Böyle bir manzara icinde bu felaketin haberi, Basbakanlik´ta saatler boyunca oradan oraya adeta bir top gibi gitti geldi. Her bakan, ismet Pasa Hazretleri™ne malümat vermek benim vazifem degildi diyerek pasi baskasina atiyor, saatler gectikce de Pire™de vuk´u bulan nahos hadise devletin zirvesine bir türlü aktarilamiyordu. Sonunda da Basbakan Refik Saydam bu tatsiz görevi bizzat üstlenmeye karar verdi. Huzura cikmadan önce dua da etti mi bilinmez; ama Köşk’ün kapisindan iceri girerken yasadigi tedirginlik tartisma götürmeyecek kadar belirgindi. Saydam, sekreteryadaki kisa bir beklemenin ardindan Cumhurbaskani inönü´nün huzuruna alindi. Kurtulus Savasi ™nin simge isimlerinden, cephelerin tecrübeli komutani ismet inönü uzun zaman önce postallarini cikarmis ve artik cok farkli bir cephede, uluslararasi siyaset´in sahnesinde savasiyordu.

Cumhurbaskani ™nin son büyük görevi ise Avrupa ™ya perisan eden yikici ve yayilmaci Nazizm belasini Türkiye topraklarindan uzak tutmakti. Bu konuda büyük güclükler altinda elde ettigi basarinin ise savas yorgunu Türk milleti icin kitlesel aclik gibi oldukca onur kirici bir bedeli vardi.
- Buyrun Muhterem Basvekilim. dedi Milli sef, Benimle cok acilen görüsmeyi talep etmissiniz. Bu derece acil bir hususun ne olabilecegini dogrusu ben de merak ettim!Saydam bir-iki kez öksürdü, söze nereden baslayacagini enine boyuna tartti ve
- Muhterem Reisicumhurumuz diye girdi, Aldigimiz acil bir telgraf mesaji neticesinde, bugün Yunanistan´in Pire limaninda bizim icin hayli nahos bir hadisenin cereyan ettigini ögrenmis bulunmaktayiz.
- Ne tür bir hadise bu? ismet Pasa ™nin yüzünü ansizin derin bir endise kaplamisti. Paralarimiz efendim. diye devam etti Basbakan, Yeni bastirdigimiz banknotlarimiz¦ Birkac saat önce Alman diktatörü Adolf Hitler ™in tayyarelerinin taarruzuna ugradilar. Hepsi Pire´de denize döküldü.

su anda Yunan halki onlari yagmalamakla mesgul!
Savasa direnmenin bedeli: Aclik ve sefalet Genc Türkiye Cumhuriyeti, 1923 ™den itibaren uygulamaya koydugu siki para politikasiyla, gelismekte olan ülkelerin basbelasi durumundaki enflasyona karsi onbes yil boyunca gayet basarili bir direnis göstermisti. Bunda da hic kuskusuz ki Atatürk dönemi hükümetlerinin Türk lirasina uluslararasi alanda hakettigi prestiji kazandirma yönündeki kararli tutumlarinin büyük rolü vardi. Türkiye Cumhuriyeti´nin kurucusunun 10 Kasim 1938 tarihindeki vefatinin hemen ertesi günü, Millet Meclisi toplam 348 üyenin oybirligiyle ismet inönü´yü ülkenin ikinci cumhurbaskani olarak secti. inönü´nün ekonomi politikalari da Atatürk´ün izledigi yoldan cok ciddi bir sapma göstermeyecekti. Hatta Milli sef bu anlamda silah arkadasina göre cok daha eli siki bile sayilabilirdi. israfsiz ve kontrollü bir büyüme hedefleyen inönü, ikinci Dünya Savasi patlak vermese, belki de bu ugurda cok daha anlamli basarilar elde edebilecekti. Ancak, ilk sinyallerini daha Atatürk´ün sagliginda vermeye baslayan savas 1939 yilinda resmen basladigida, Cumhurbaskani icin halka, agir bir kemer sikma politikasiyla ekonomik cöküsten korumaktan baska bir secenek kalmamisti. önce pahali sanayi yatirimlari yavaslatildi. Ardindan da siyasal bir önlem olarak, saldirgan Almanya ™yla bütün ticari iliskiler askiya alindi. Ancak, bunlar ülkenin iki yakasini biraraya getirmeye yetmeyecekti. Bunun üzerine Refik Saydam Hükümeti savasin getirdigi ekonomik güclükleri gerekce göstererek, Mayis 1940´da gelir vergisini yüzde 50 oraninda artirdi.
Ayni yilin Haziran ayinda ise vurguncu tüccarlarin savas ortamini firsat bilerek fiyatlari keyfi zamlarla artirmalarini önlemek amaciyla fiyat murakabe encümenleri kuruldu. Öte yandan, ciftciler de hasat türleri ve miktarini yetkililere düzenli olarak bildirmekle yükümlü kilindilar. ülkeyi ekonomik acidan güvenceye alma cabalarinin son asamasinda ise Bakanlar Kurulu, ABD ve Avrupali müttefiklerinin hic hosuna gitmeyen 12 Haziran 1940 tarihli kararini acikladi. Basbakan Saydam, Meclis kürsüsünden konuyla ilgili olarak yaptigi aciklamada, Türkiye´nin tavrini merakla bekleyen dünyaya, Ankara Hükümeti´nin savasta tarafsiz kalacagini duyuruyordu. ülke, bu tarihi kararla sicak savasin tahribatindan korunurken, büyük hesaplasmaya katilmamasinin bedelini ise gündelik hayatta yasanan trajedilerle ödemeye baslayacakti. 3 Aralık 1940 ™da yürürlüge giren yasa geregince, basta ekmek olmak üzere, yag, seker, un gibi temel gida maddeleri halka karneyle dagitilmaya baslanmisti. Ki bu sürecte, karneye ihtiyaci bulunmayan bir avuc savas zengininin disinda, hic kimsenin verilen günlük istihkakla karnini tam olarak doyurabilme sansi yoktu. öte yandan, enflasyonu tetikleyen savas ekonomisi, gitgide daha yüksek kupür degerli paralar basilmasini da zorunlu kiliyordu. O tarihte henüz kaliteli kagit para basacak tesisleri bulunmayan Türkiye, ilk kez tedavüle cikacak olan 500 ve 1000 liralik banknotlarin basimi icin ingiltere´deki ünlü
Thomas De La Rue Matbaasi ™yla bir anlasma yapti. Sözkonusu matbaa, siparis edilen yeni paralarin baskilarini kisa süre icinde tamamlayip Türk hükümetine teslim ederken, Türk halki da bu vesileyle üzerinde Atatürk´ün yerine ismet inönü´nün portresi yer alan ilk banknotlarla tanismis oluyordu. O günlerde 1941 yili bütcesi de 304 milyon 971 bin 662 Türk Lirasi olarak karara baglanip Meclis´te onaylandi. Türkiye´nin savastaki pozisyonu, siyaset dilinde silahli tarafsizlik seklinde tanimlanmaktaydi ve bu tür bir tarafsizlik da her an baskina ugrayabilecegini gözönünde bulundurarak güclü bir ordu beslemeyi gerektirmekteydi. Ankara´nin önünde ise bu tür savunma giderlerini -halki bunaltmak pahasina- alinacak cok siki ekonomik önlemlerle finanse etmekten baska care yoktu. Pire Limani ™ndaki unutulmaz gün ülke, iyice zivanadan cikan dünya savasinin dayattigi ekonomik yükü mümkün olan en az hasarla savusturmaya calisilirken, 16 Nisan 1941 günü Yunanistan´in Pire Limani ™ndan gelen sok bir haber, hükümetin bütün ekonomik hesaplarini altüst edecekti. Daha önce de Türk hükümeti icin birkac kez para basmis olan Thomas De La Rue Matbaasi, Ankara´nin son grup siparisini olusturan inönü´lü 50 ve 100 liraliklar ile 50 kurusluk banknotlarin basimini tamamlamis, bunlari Akdeniz´den istanbul´a ulastirilmak üzere NewYorkshire adli bir gemiye yüklemisti. iki hafta süren yolculugu sirasinda ikmal icin ardarda bir dizi Avrupa limaninda demirleyen Yorkshire, istanbul´dan önceki son duragi Pire´de bir mola daha verdi. iste, ne olduysa bu son molada oldu. Yunanistan ™a sürpriz bir hava saldirisi düzenleyen Naziler, aralarinda Pire´nin de bulundugu bir dizi Yunan kentinde ardarda yogun bombardimanlar gerceklestirmislerdi. islek bir liman olan Pire´deki en öncelikli hedef ise kiyi boyunca siralanmis olan ticari gemilerdi. Türkiye Cumhuriyeti Devleti ™nin binbir türlü güclük icinde bastirdigi banknotlari tasiyan geminin Union Jack bandrasi (Birlesik Jack / ingiliz bayraginin lakabi) kimbilir hangi mechul Alman savas pilotunun agzinin sularini akitmis olmaliydi ki Yorkshire birkac dakika icinde kevgire cevrildi. Hedef, elbette ki -en azindan o gün icin- dogrudan dogruya Türkiye degildi. cünkü Hitler´in Türkiye´yi -Birinci Dünya Savasndaki güclü müttfefiklik iliskilerinden dolayi- isgal planlari arasinda bir hayli gerilere attigi da bilinen bir gercekti. Ancak, bir numarali düsmani durumundaki ingilizlere ait bir gemi sözkonusu olunca, Alman birlikleri Türk milli servetinin gözünün yasina bakmadilar. Yorkshire, kücük ölcelöi bir Afrika ülkesinin bütcesine denk miktardaki banknot yüküyle agir agir sulara gömülürken, tam da Hollywood filmlerine yakisacak bir manzara ortaya cikti. Geminin depolarindan mantar gibi firlayan para balyalari Pire Limaninin sularina yayilmaya baslamisti. Yaklasik yarim saat sonra da bütün liman, üzerinde ismet inönü ™nün portresi bulunan yeni 100´lük ve 50 ´lik banknotlarla kaplandi. Hava saldirisinin sokunu üzerlerinden yeni yeni atmaya baslayan Pire sakinleri, bu garip manzarayi görünce ilk anda ne yapacaklarini sasirdilar. Paralarin üzerindeki kisi, onlara Anadolu´daki bir dizi savasta aci yenilgiler yasatan adamin ta kendisiydi. Ama ne gam! Kimi zaman, tatli bir hayatin yalnizca hayali bile en kadim düsmanliklari yenmeye yetebilir. Haber kisa süre icinde bütün sehre yayildi ve yüzlerce yoksul Yunanli limana akin etmeye baslamisti. Gelenler manzarayi görür görmez hemen üstlerini baslarini cikartiyor ve yanlarinda getirdikleri cantalarla denize atliyorlardi. Amac, yetkililer gelmeden yagmalamayi tamamlamak ve torbalara mümkün oldugunca cok balya doldurup sivismakti. Kiyidaki bu manzaraya saatler boyunca hicbir Yunan güvenlik görevlisi müdahale etmedi. Aslinda edemediler demek daha dogru olur, cünkü bombardiman sonrasinda koskoca sehirde asayisi saglamaya calisan polis ve askerler icin limanda yasanan bu olay, olsa olsa kücük bir teferruattan ibaretti. Dolayisiyla, gün boyunca Türkiye´nin batik paralarini kurtarmaya bir türlü sira gelmedi.Olayin üzerinden yalnizca birkac saat gectikten sonra, Pire caddelerinde Türk Lirasi üzerinden milyoner olmus en az birkac yüz kisi dolasiyordu. Bu da bir ömür boyu refah ve mutluluk demekti. Bu konuda hic saka etmiyoruz, Çünü Avrupaâ´nin dehsetli bir enflasyonla bogustugu o günlerde, savasa girmemis olan Türklerin lirasi yasli kitanin en prestijli para birimlerinden biri, hatta düpedüz birincisiydi. Hele de Almanlarin ayni günlerde ekonomi tarihinin en korkunc hiper enflasyonu yüzünden kendi paralariyla ucurtma yapip soba yaktiklari hatirlanirsa¦ O banknotlar tarih olmustur !ismet inönü, derin bir sessizlik icinde Köskün penceresinden disariyi seyretmekteydi. Basbakan´in getirdigi sevimsiz haberden sonra Milli sef´in moralinin dibe vurdugunu anlamak icin de müneccim olmaya gerek yoktu. Refik Saydam, bu kasvetli sessizligi dagitmak icin yeniden öksürdü ve tedirgin bir ses tonuyla Cumhurbaskani´na seslendi:
- Acilen bir karar vermemiz gerekiyor Reisicumhur Hazretleri. Banknotlarin büyük bir kismi Yunan ahalisinin eline gecmis durumda. Ne emir buyurursaniz onu uygulayacagiz. Inönü bu sözler üzerine döndü, sandalyesini cekip masasina oturdu ve basini ellerinin arasina alarak Yapilacak sey bellidir Refik Bey! dedi, Hükümetinizin yapacagi acil bir aciklamayla, bu banknotlarin tedavüle ciktigini iptal etmemiz gerekiyor. Halk burada sefaletten kivranirken, coluk-cocugumuzun kursagindan gecmeyen bir gemi dolusu parayla baska milletleri zengin edemeyiz. Ardindan kalemini alarak, önünde bulunan bos kagida aceleyle bir mesaj karaladi ve altini imzalayarak Basbakanâ uzatti. Bunu aliniz ve kabineyle toplantinizi tamamlayip efkar-i umumiyeye derhal gereken aciklamayi yapiniz. Karar, Yunanistan makamlarina da acil bir telgrafla bildirilsin. O gemideki tek bir banknot bile tedavüle cikmayacaktir. Basbakan, notu alip odayi terkederken son kez Inönü´ye döndü ve Baska bir emriniz var miydi? diye sordu. Inönü basini Hayir anlaminda hafifce saga sola salladi. Ardindan da Yazik oldu! diye mirildandi. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankasi, sonraki aylar ve yillarda Thomas De La Rue Matbaasi ™yla yeniden calisti. Fakat, Pire´de yagmalananlarin verdigi dersle, artik her banknotun farkli bir ülkede basilmasi gibi yeni bir uygulamaya gecilmisti. Baskilar, ingiltere´nin yanisira Almanya ve ABD´deki matbaalara paylastirilarak nakliyeden kaynaklanan riskler gitgide azaltildi. öte yandan, bu talihsiz olayin en ilginc sonucu ise cok sonradan ortaya cikacakti. Ä°letiÅŸim imkanlarinin günümüzle kiyaslanmayacak kadar zayif oldugu 1940 larin Anadolu´sunda, bircok insan Ankara´da alinan milli kararlardan tam anlamiyla haberdar olamiyordu. Ardarda tedavüle cikan inönü´lü yeni banknotlar arasinda, özellikle tasradaki halk bunlardan hangisinin gecerli, hangisinin gecersiz oldugunu anlayabilecek durumda degildi. O yüzden de bircok uyanik Yunanli tüccar ellerindeki batik bankontlari özellikle Dogu illerinde yaptiklari alis verislerde Türk esnaflarina yutturmayi basardilar. Kendilerine uzatilan bu kirisik paralardan kusku duyanlar ciktiginda ise böyle muhataplar, Ne o sizin haberiniz yok mu? Bu, hükümetinizin cikardigi yeni para, istanbul´dan aldi, baksania daha gicir gicir sözleriyle ikna ediliyordu. Bu yolla, hatiri sayilir miktarda gecersiz banknot Anadolu´yu yillar boyunca arsinladi. 1945 de ikinci Dünya Savasi sona erip Almanya teslim bayragini cektiginde, Ankara hala ülkede serseri mayin gibi dolasan bu banknotlarin kökünü kazima derdindeydi.
DÖRT BiR YANDAN KUSATILAN ÜLKE: 1940 li yillar, bir yandan savas ekonomisinin yol actig derin yoksulluk, öte yandan da Anadolu ™yu ardarda vuran dogal Ãfetlerle bogusan Türkiye ™de, tek parti döneminin Milli Sefi Ismet Inönü icin oldukca zorlu gececekti.

DOGMADAN ÖLEN BANKNOTLAR
Türkiye Cumhuriyeti´nin Alman bombardimaniyla Pire Liman´nin sularina gömülen 100 liralik banknotlarindan geriye kalan az sayidaki örnekten biri. Hicbir zaman tedavüle cikartilamayan bu banknotlarin ön yüzünde Cumhurbaskani onönü´nün portresi, arka yüzünde ise Anadolu´yu simgeleyen bir köylü kizi figürü yer aliyordu. Bombardimanda tarihe karisan bir diger banknot da artik son demlerini yasayan kagit 50 kurustu.


AÇ KARNINA UYKUYA YATILAN YILLAR

Iste, Türkiye tarihinin en trajik sayfalarindan birinin arsivlerden kopup gelen fotograflari¦
Avrupa´yi kasip kavuran Nazi saldirganligina direnebilmek icin yillar boyunca kalabalik bir orduyu ayakta tutmak zorunda kalan Türkiye, bunun bedelini ise yari ac yari tok yasayan bir halkin müthis direnciyle ödemisti.
En üstte, bir firinin önünde ekmek karnesini göstererek günlük yarim ekmek istihkakini alan genc bir kiz.
Ortada, o günlerde herkesin cebinde bulunmak zorunda olan bir ekmek dagitim karnesi. En alta ise kücük cocuklara ve yaslilara hizmet veren bir asevi.

TÜRK EKONOMiSiiN ONDA BiRiNi TASIYORDU

16 Nisan 1941 günü Alman ucaklarinin bombardimani sonucu vurulan ingiliz kargo gemisi Yorkshire Pire Limani´nin sularinda yavas yavas batarken, Türkiye´nin disinden tirnagindan artirarak bastirdigi milyonlarca lirayi da beraberinde götürdü.

ALi MURAT GÜVEN'le ilgili ayrintili bilgi ve Güven'in her biri ses getiren tarihi arastirmalari icin:
http://www.karakutu.com/

Hiç yorum yok: