Fikir7 Manset Haberler

05 Haziran, 2006

DARBE ve BÜYÜKANIT ???

Alinti:

kımdır bu genareller ne kadar tanıyoruz

--------------------------------------------------------------------------------

Amerika'nın İcazeti İçin Kendini Kullandıran Paşa !
2005-12-19 Ulusalcı Sahte Atatürk


Büyükanıt, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker'ın resmi davetlisi olarak ABD’ye gitti. Büyükanıt’ın Amerika’ya gitmesinin hemen ardından, CIA ve FBI başkanları kamuoyunun önceden haberi olmadığı ve beklemediği şekilde Türkiye’ye gelerek resmi görüşmeler yaptılar.

CIA ve FBI başkanlarının Kuzey Irak’la ve terör örgütleriyle ilgili olarak pazarlık yapmak üzere, Büyükanıt’ın Amerika’da bulunduğu esnada Türkiye’ye gelmeyi tercih etmeleri, American Enterperise Institute’un Ortadoğu Masası uzmanı Micheal Rubin’in Türkiye’yi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni yıpratan açıklamalar yapması ve ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker'ın ‘ABD’nin 30 Ağustos İcazeti’ anlamına gelen Liyakat Nişanı’nı Büyükanıt’a takması Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin sıkıntıya girmesine sebep oldu.

Büyükanıt’ın ulusalcı cephenin liderliğini yürüttüğünü, 30 Ağustos öncesi ve sonrası için anti-demokratik girişimlerinin olduğunu, ülkede yapılan provokasyonlarda etkin rol oynadığını ve Türkiye’nin demokratik kurumlarıyla ters düştüğünü bilen ABD, bu paşanın Amerika ziyaretini kendi emperyalist menfaatleri açısından çok iyi değerlendirdi ve etkili bir koz olarak kullandı.

Büyükanıt’ın Amerika ziyareti aslında çok önceden takvime bağlanmıştı. Türkiye içindeki kuvvetler dengesini bilen ve bunu emperyalist politikaları için çok iyi kullanan ABD, yakından tanıdığı ve dikta hevesini bildiği Büyükanıt’ın ABD ziyareti sırasında gerçekleştireceği diplomatik pazarlık hazırlıkları önceden yaptı.

İlk olarak Büyükanıt’ın, konuşma yapmak üzere Washington'da bulunan, şahin neoconlara ve İsrail yönetimine yakın düşünce kuruluşu American Enterprise Institute'yü (AEI) tercih etmesi sağlandı. Bu enstitünün ve bu enstitünün Ortadoğu Masası uzmanı Micheal Rubin’in, Başkan Bush’a yakın olduğu ve ‘Türkiye demokrasisinin ordunun eliyle kontrol edilmesi’ tezini savunduğu kamuoyu tarafından biliniyor.

2005 yılı boyunca müteaddit defalar Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı hedef alan açıklamalar yapan Pentagon’un eski uzmanlarından Micheal Rubin, tam da Büyükanıt’ı ağırladığı sırada 12 Aralık Pazartesi günü National Review dergisinde yayınladığı son yazıda, benzer açıklamaları daha sert bir üslupla tekrar etti. Yazının malzemelerinin, Türkiye’yi ve Türk Hükümeti’ni sıkıştırmak için önceden hazırlandığı belli oluyordu. Yazısında, Türkiye’nin ‘hasta adam olduğunu’ ve ABD ile ilişkilerinin düzelemeyeceğini ilan etti. ABD’nin stratejik ortaklık için, güven kaybeden Türkiye’nin yerine, Romanya ve Gürcistan’a yöneleceği tehdidinde bulundu. Açıklamalarının devamında, Tayyip Erdoğan’a, yeşil sermaye üzerine oturduğu, döneminde Türkiye-ABD ilişkilerini bozduğu, hukuku ve laikliği hiçe saydığı, diktatörleştiği, kadrolaştığı, AB konusunda samimiyetsiz olduğu, başörtüsü ve içki yasağı üzerinden siyaset yaptığı, yargıyı ve devleti ele geçirmeye çalıştığı, Vehhabiliği yayan Kur’an Kurslarını çoğalttığı, mezhepçilik yaptığı, Türkiye’yi İranlaştırdığı ve Başkan Bush’la samimi olmadığı gibi konularda suçlamalarda bulundu.

Milliyetçi insanlarımızın tamamına yakını, Tayyip Erdoğan’ın makamını dolduramadığını, yerinde ve zamanında konuşmayı bilmediğini, danışmanlarının elinde oyuncak olduğunu, oy uğruna bölücü terör örgütü yandaşlarına prim verdiğini ve dini hassasiyetleri politika malzemesi olarak kullandığını zaten bilmektedir. Ama Tayyip Erdoğan ne kadar kötü bir siyasetçi olursa olsun, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı’dır ve bu suçlamalar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni pazarlıklarda köşeye sıkıştırmak için yapılmıştır. Bunun yanı sıra Tayyip Erdoğan suçlamalarda yer alan fiilleri gerçekleştirecek kadar kabiliyetli olmadığı gibi, bu tür fiillere milliyetçi camianın ve Türk milletinin asla müsaade etmeyeceği de ortadadır. Ayrıca, Sevr’in Türk milletine dayatıldığı günlerde olduğu gibi ‘hasta adam’ muamelesi görmeyi ve stratejik ortaklığı bozmakla tehdit edilmeyi hiçbir Türk yetkilisi ve vatandaşı hazmedemez.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Dışişleri, İçişleri ve Milli İstihbaratın, Kuzey Irak’ın geleceği ve bölücü terör örgütünün faaliyetlerinin engellenmesi konusunda ABD’den gelen CIA ve FBI yetkilileriyle pazarlık masasına oturduğu sırada yapılan bu suçlamalar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin pazarlıklarda elini zayıflatma amacını taşımaktadır. Bu suçlamaların Micheal Rubin ve çalıştığı enstitünün Büyükanıt’ı ağırladığı sırada yapılması ve ortada herhangi bir liyakat gerekçesi yokken ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker'ın ABD’nin ‘30 Ağustos İcazeti’ anlamına gelen Liyakat Nişanı’nı Büyükanıt’a takması, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik kurumlarına ‘aba altından sopa göstermek’ anlamına gelmektedir.

Kahraman Türk Ordusu’nun şerefli üniformasını ve Orgenerallik rütbesini taşıyan Yaşar Büyükanıt Paşa, maalesef yenemediği dikta hevesi ve 30 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı olmayı garantilemek zaafı uğruna, emperyalist ABD’nin diplomatik pazarlık atağına malzeme olmuştur.

Şerefli bir Türk Paşası için, emperyalist devletlerle Türkiye Cumhuriyeti arasında milli menfaatlerin pazarlığının yapıldığı bir ortamda, kendi ülkesine karşı ‘Demokles’in kılıcı gibi’ koz olarak kullanılmaktan daha haysiyet kırıcı bir durum söz konusu olamaz.

Hiçbir Türk Subayı, bu derece büyük haysiyet kayıplarına uğrayacak şekilde makam hırsına kapılmaz, ordunun manevi şahsiyetini daha fazla yıpratmaz ve taşıdığı şerefli üniformayı daha fazla kirletmez.

Üç bin yıllık devlet geleneğimiz, bu kadar çok skandala bulaşmış birinin hala makam peşinde koşmasını ve yabancı devletlere milli menfaatlerimizi peşkeş çekmesini daha fazla kaldıramaz.



--------------------------------------------------------------------------------


Büyükanıt Paşa'nın Yahudi Dönmesi (Sabetay) Olduğu Belgelendi !
Amerika'nın İcazeti İçin Kendini Kullandıran Paşa !
Büyükanıt Paşa da “VATANA İHANET” le Yargılanacak mı ?
Bu kanlı, bu bombalı, bu suikastlı, bu tahrikli cunta oyununu artık bitir Paşam!
Sahte 2. Atatürk Olma Oyunu
Büyükanıt Bombacı Astsubay’ı Niçin Sahiplendi?
Sahte Kutlu Kağan

DARBE ve BÜYÜKANIT ???

Alinti:

kımdır bu genareller ne kadar tanıyoruz

--------------------------------------------------------------------------------

Amerika'nın İcazeti İçin Kendini Kullandıran Paşa !
2005-12-19 Ulusalcı Sahte Atatürk


Büyükanıt, ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker'ın resmi davetlisi olarak ABD’ye gitti. Büyükanıt’ın Amerika’ya gitmesinin hemen ardından, CIA ve FBI başkanları kamuoyunun önceden haberi olmadığı ve beklemediği şekilde Türkiye’ye gelerek resmi görüşmeler yaptılar.

CIA ve FBI başkanlarının Kuzey Irak’la ve terör örgütleriyle ilgili olarak pazarlık yapmak üzere, Büyükanıt’ın Amerika’da bulunduğu esnada Türkiye’ye gelmeyi tercih etmeleri, American Enterperise Institute’un Ortadoğu Masası uzmanı Micheal Rubin’in Türkiye’yi ve Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’ni yıpratan açıklamalar yapması ve ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker'ın ‘ABD’nin 30 Ağustos İcazeti’ anlamına gelen Liyakat Nişanı’nı Büyükanıt’a takması Türkiye Cumhuriyet Devleti’nin sıkıntıya girmesine sebep oldu.

Büyükanıt’ın ulusalcı cephenin liderliğini yürüttüğünü, 30 Ağustos öncesi ve sonrası için anti-demokratik girişimlerinin olduğunu, ülkede yapılan provokasyonlarda etkin rol oynadığını ve Türkiye’nin demokratik kurumlarıyla ters düştüğünü bilen ABD, bu paşanın Amerika ziyaretini kendi emperyalist menfaatleri açısından çok iyi değerlendirdi ve etkili bir koz olarak kullandı.

Büyükanıt’ın Amerika ziyareti aslında çok önceden takvime bağlanmıştı. Türkiye içindeki kuvvetler dengesini bilen ve bunu emperyalist politikaları için çok iyi kullanan ABD, yakından tanıdığı ve dikta hevesini bildiği Büyükanıt’ın ABD ziyareti sırasında gerçekleştireceği diplomatik pazarlık hazırlıkları önceden yaptı.

İlk olarak Büyükanıt’ın, konuşma yapmak üzere Washington'da bulunan, şahin neoconlara ve İsrail yönetimine yakın düşünce kuruluşu American Enterprise Institute'yü (AEI) tercih etmesi sağlandı. Bu enstitünün ve bu enstitünün Ortadoğu Masası uzmanı Micheal Rubin’in, Başkan Bush’a yakın olduğu ve ‘Türkiye demokrasisinin ordunun eliyle kontrol edilmesi’ tezini savunduğu kamuoyu tarafından biliniyor.

2005 yılı boyunca müteaddit defalar Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı hedef alan açıklamalar yapan Pentagon’un eski uzmanlarından Micheal Rubin, tam da Büyükanıt’ı ağırladığı sırada 12 Aralık Pazartesi günü National Review dergisinde yayınladığı son yazıda, benzer açıklamaları daha sert bir üslupla tekrar etti. Yazının malzemelerinin, Türkiye’yi ve Türk Hükümeti’ni sıkıştırmak için önceden hazırlandığı belli oluyordu. Yazısında, Türkiye’nin ‘hasta adam olduğunu’ ve ABD ile ilişkilerinin düzelemeyeceğini ilan etti. ABD’nin stratejik ortaklık için, güven kaybeden Türkiye’nin yerine, Romanya ve Gürcistan’a yöneleceği tehdidinde bulundu. Açıklamalarının devamında, Tayyip Erdoğan’a, yeşil sermaye üzerine oturduğu, döneminde Türkiye-ABD ilişkilerini bozduğu, hukuku ve laikliği hiçe saydığı, diktatörleştiği, kadrolaştığı, AB konusunda samimiyetsiz olduğu, başörtüsü ve içki yasağı üzerinden siyaset yaptığı, yargıyı ve devleti ele geçirmeye çalıştığı, Vehhabiliği yayan Kur’an Kurslarını çoğalttığı, mezhepçilik yaptığı, Türkiye’yi İranlaştırdığı ve Başkan Bush’la samimi olmadığı gibi konularda suçlamalarda bulundu.

Milliyetçi insanlarımızın tamamına yakını, Tayyip Erdoğan’ın makamını dolduramadığını, yerinde ve zamanında konuşmayı bilmediğini, danışmanlarının elinde oyuncak olduğunu, oy uğruna bölücü terör örgütü yandaşlarına prim verdiğini ve dini hassasiyetleri politika malzemesi olarak kullandığını zaten bilmektedir. Ama Tayyip Erdoğan ne kadar kötü bir siyasetçi olursa olsun, şu anda Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Başbakanı’dır ve bu suçlamalar Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni pazarlıklarda köşeye sıkıştırmak için yapılmıştır. Bunun yanı sıra Tayyip Erdoğan suçlamalarda yer alan fiilleri gerçekleştirecek kadar kabiliyetli olmadığı gibi, bu tür fiillere milliyetçi camianın ve Türk milletinin asla müsaade etmeyeceği de ortadadır. Ayrıca, Sevr’in Türk milletine dayatıldığı günlerde olduğu gibi ‘hasta adam’ muamelesi görmeyi ve stratejik ortaklığı bozmakla tehdit edilmeyi hiçbir Türk yetkilisi ve vatandaşı hazmedemez.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Dışişleri, İçişleri ve Milli İstihbaratın, Kuzey Irak’ın geleceği ve bölücü terör örgütünün faaliyetlerinin engellenmesi konusunda ABD’den gelen CIA ve FBI yetkilileriyle pazarlık masasına oturduğu sırada yapılan bu suçlamalar, Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin pazarlıklarda elini zayıflatma amacını taşımaktadır. Bu suçlamaların Micheal Rubin ve çalıştığı enstitünün Büyükanıt’ı ağırladığı sırada yapılması ve ortada herhangi bir liyakat gerekçesi yokken ABD Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Peter Schoomaker'ın ABD’nin ‘30 Ağustos İcazeti’ anlamına gelen Liyakat Nişanı’nı Büyükanıt’a takması, Türkiye Cumhuriyeti’nin demokratik kurumlarına ‘aba altından sopa göstermek’ anlamına gelmektedir.

Kahraman Türk Ordusu’nun şerefli üniformasını ve Orgenerallik rütbesini taşıyan Yaşar Büyükanıt Paşa, maalesef yenemediği dikta hevesi ve 30 Ağustos’ta Genelkurmay Başkanı olmayı garantilemek zaafı uğruna, emperyalist ABD’nin diplomatik pazarlık atağına malzeme olmuştur.

Şerefli bir Türk Paşası için, emperyalist devletlerle Türkiye Cumhuriyeti arasında milli menfaatlerin pazarlığının yapıldığı bir ortamda, kendi ülkesine karşı ‘Demokles’in kılıcı gibi’ koz olarak kullanılmaktan daha haysiyet kırıcı bir durum söz konusu olamaz.

Hiçbir Türk Subayı, bu derece büyük haysiyet kayıplarına uğrayacak şekilde makam hırsına kapılmaz, ordunun manevi şahsiyetini daha fazla yıpratmaz ve taşıdığı şerefli üniformayı daha fazla kirletmez.

Üç bin yıllık devlet geleneğimiz, bu kadar çok skandala bulaşmış birinin hala makam peşinde koşmasını ve yabancı devletlere milli menfaatlerimizi peşkeş çekmesini daha fazla kaldıramaz.



--------------------------------------------------------------------------------


Büyükanıt Paşa'nın Yahudi Dönmesi (Sabetay) Olduğu Belgelendi !
Amerika'nın İcazeti İçin Kendini Kullandıran Paşa !
Büyükanıt Paşa da “VATANA İHANET” le Yargılanacak mı ?
Bu kanlı, bu bombalı, bu suikastlı, bu tahrikli cunta oyununu artık bitir Paşam!
Sahte 2. Atatürk Olma Oyunu
Büyükanıt Bombacı Astsubay’ı Niçin Sahiplendi?
Sahte Kutlu Kağan