TSK'da Yolsuzluk İddaları
26 09 2007
İfadeleriyle Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil'i demir parmaklıklar arkasına gönderen Albay Bahri Mısırlı yeni yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi.
Verdiği ifadelerin ardından eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral İlhami Erdil'i demir parmaklıklar arkasına gönderen Albay Bahri Mısırlı yeni yolsuzluk iddialarını gündeme getirdi. Mısırlı'ya göre Erdil'in ardından da rüşvet ve yolsuzluk sürmüş
Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nde yargılanan ve hapse girdikten sonra mahkemede verdiği ifadelerle emekli Oramiral İlhami Erdil'in sanık sandalyesine oturmasına ve hapse girmesine neden olan Albay Bahri Mısırlı, yine önemli iddialarda bulundu. Hazineyi 30 bin YTL zarara uğrattığı gerekçesiybe hakkında dava açılan Albay Bahri Mısırlı, mahkemeye cevap dilekçesi gönderdi.
Mısırlı'nın mahkemeye sunduğu dilekçe, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'nda bugüne kadar yaşanan süreçle ilgili ciddi iddialar yer alıyor: 17 Ağustos 1999 Marmara Depreminin ardından Deniz Kuvvetleri bünyesinde depremden zarar gören birliklerin yeniden yapılanması için malzeme alımından Deniz Kuvvetleri Lojistik Başkanı Tümamiral Ömer Esentürk ve ekibinin sorumlu olduğunu belirten Mısırlı'ya göre, Esentürk zamanında, Deniz Kuvvetleri bünyesinde çok büyük oranda yolsuzluklar, usulsüzlükler yapıldı ve devlet trilyonlarca zarara uğratıldı.
Albay Bahri Mısırlı, Oramiral İlhami Erdil'in 2001'de emekli olmasının ardından, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Sağlık Daire Başkanı Kurmay Albay Tarık Durutürk'le birlikte, yanına gittikleri yeni Kuvvet Komutanı Oramiral Bülent Alpkaya'ya, Kuzey Deniz Saha Komutanlığı'ndaki bütün yolsuzlukları içeren klasörleri teslim etti.
Oramiral Alpakaya, yaptıkları çalışma için Albay Mısırlı ve Albay Durutürk'e teşekkür etti.
KOMUTANI PARA SUSTURDU
Oramiral Alpkaya, Deniz Kuvvetlerini trilyonlarca lira zarara uğratan Lojistik Başkanı Tümamiral Ömer Esentürk ve ekibi hakkında derhal soruşturma başlatacağını da söyledi.
Ancak her nedense soruşturma açmadı. Albay Mısırlı, Esentürk hakkında soruşturma açılmamasını, dilekçesinde, "Esentürk'ün Oramiral Bülent Alpkaya'ya, çok yüklü miktarda para vererek soruşturmayı engellediğini öğrendik" ifadesiyle dile getirdi.
Yeni Şafak
Fikir7 Manset Haberler
17 Temmuz, 2012
TSK'da Yolsuzluk İddaları
10 Ocak, 2009
LOZAN BARIS ANTLASMASI
LOZAN BARIS ANTLASMASI
Mudanya M�tarekesi sonucu, kesin bar�� antla�mas� g�r��melerine gidilmi� ve tarafs�z bir �lkenin �ehri olarak Lozan (�svi�re) g�r��melerin yap�laca�� yer olarak se�ilmi�tir.
Lozan Bar�� Konferans�'nda, yaln�z Yunanistan'la bir hesapla�ma ve sava�a son veren bir bar�� antla�mas� yapma s�z konusu de�ildi. Ayn� zamanda, I. D�nya Sava��'n�n galipleri ile hesapla�ma, hukuki ve siyasi y�nden uyu�mazl�klar� ��z�mleme, y�zy�llardan beri s�re gelen sorunlara ��z�m aranmaktayd�. A��k�a, "Do�u Meselesi" b�t�n konferans�n a��rl�k merkezini olu�turuyordu.
Bar�� Konferans�, 20 Kas�m 1922 Sal� g�n� saat 16'da Lozan �ehrinin Mont Benon Gazinosu'nda topland�. Tarafs�z �svi�re Konfederasyonunun Ba�kan� Habab'�n konu�mas� ile a��ld�. Lord Curzon'dan sonra s�z alan �smet Pa�a (�n�n�), daha ilk andan itibaren istiklal ve hakimiyet davas�n� �nemle belirtmi�, "B�t�n medeni milletler gibi h�rriyet ve istiklal istiyoruz" diyerek sesini duyurmu�tur.
Konferans, 4 �ubat'da Antla�mazl�k y�z�nden kesilmi�, 23 Nisan 1923'te ikinci defa toplanarak, 24 Temmuz 1923'te Bar�� Antla�mas� imza edilmi�tir. Lozan Bar��� sekiz ayl�k �etin ve uzun bir m�zakere devresinden sonra, Lozan �niversitesi'nin t�ren salonunda imzalanm��t�r. Lozan'da imzalanan belgeler, esas Bar�� Antla�mas�, 16 adet s�zle�me, protokol, beyanname ile bir de nihai senetten ibarettir. Lozan'da imzalanan bu belgelerle, sadece bir bar�� Antla�mas� yap�lmam��, ayn� zamanda T�rkiye ile Bat� devletlerinin siyasi, hukuki, iktisadi ve sosyal ili�kileri yeni ba�tan d�zenlenmi�tir.
Lozan Bar�� Antla�mas� �ns�z�nde, devletlerin istiklal ve hakimiyetine sayg� g�sterilmesi ilkesine yer vermi�tir. Bu ilke, yeni T�rkiye'nin 1. D�nya Sava��'n�n galipleri ile e�it �artlar alt�nda, Lozan'da siyasi bir m�cadeleye giri�ti�ini g�steren bir h�k�md�r. T�rk istiklal ve hakimiyetinin tan�nmas� bak�m�ndan da �nem arz eder.
Esas Bar�� Antla�mas�, bir �ns�z ve 5 b�l�mden olu�an 143 maddedir.
Lozan Bar�� Antla�mas�'nda d�zenlenen �nemli konular a�a��da �zetle belirtilmi�tir bulunmaktad�r:
S�n�rlar
G�ney S�n�r�
20 Ekim 1921 Ankara Antla�mas� gere�ince, Fransa ile anla��larak g�ney s�n�r� kararla�t�r�lm��, Lozan'da bu s�n�r sadece teyit edilmi�tir.
Irak s�n�r�
Irak s�n�r� uyu�mazl��� ��z�lememi�tir. Antla�mada, T�rk topraklar�n�n tahliyesinden itibaren, bu uyu�mazl���n dokuz ay zarf�nda dostane bir �ekilde halledilece�i belirtiliyordu.
Bat� S�n�rlar�m�z
Yunanl�larla bat� s�n�r�, Misak-� Milli'ye uygun, Mudanya M�tarekesi'nde �n g�r�ld��� gibi, Meri� nehri s�n�r olmak �zere d�zenlenmi�tir. Karaa�a� ve �evresi Yunanl�lardan al�narak sava� tamirat� kar��l��� T�rkiye'ye b�rak�lm��t�r. Ege Denizi'nde Bozcaada ve �mroz T�rkiye'ye verilmi�tir. Ayr�ca, Yunanl�lar�n elinde b�rak�lan Anadolu k�y�s�na yak�n adalar da, askersiz hale getirilmi�tir.
Az�nl�klar
Birinci D�nya Sava��'na son veren bar�� antla�malar�nda az�nl�klar�n himayesine ait h�k�mler mevcuttur. Lozan Bar�� Antla�mas�'n�n bu hususla ilgili h�k�mleri incelendi�inde, az�nl�klar bir ayr�cal��a sahip olmam��lard�r. T�rk tebaas�ndan say�lan gayri M�slimlerin kanun ve hukuk d�zeni �n�nde e�itli�i s�z konusu olmu�tur. Antla�man�n 42. maddesi ile gayrim�slim az�nl�klar yarar�na olarak kabul edilen �ahsi haklar ile aile haklar�, Medeni Kanunumuzun y�r�rl��e girmesi ile �nem ve anlam�n� yitirmi�tir. B�ylece Patrikhanelerin d�nya i�lerinde ve az�nl�klar�n �ahsi muamelelerinde hi� bir yetkileri kalmam��t�r.
Kapit�lasyonlar
Kapit�lasyonlar, adli, mali ve idari sahada yabanc�lara tan�nan imtiyaz ve muafiyetlerdir. Antla�man�n 28.maddesiyle, kapit�lasyonlar b�t�n sonu�lar� ile birlikte kald�r�lm�� ve yeni T�rkiye, y�zy�llardan beri �ekilen bir beladan sonsuza dek kurtulmu�tur.
Sava� Tazminatlar�
1.D�nya Sava��'n�n galipleri, bizden 1.D�nya Sava�� sebebi ile tazminat talep ettiler. Ayr�ca buna ek olarak, i�gal masraflar�n�, kendi tebaalar�n�n zarar ve ziyanlar�n� da eklemi�lerdir. Sava� i�inde Almanya'dan bor� kar��l��� rehini bulunan be� milyon alt�n ve sava� y�llar�nda �ngiltere'ye sipari� edilen donanma bedeli de kendi ellerinde bulundu�undan, bizlere verilmemi� ve tamirat kar��l��� tutulmu�tur.
1. D�nya Sava��'na giren ma�lup devletlere ciddi bir mali y�k olan bu beladan, gelece�e bir bor� b�rak�lmadan, sadece fiilen elimizde bulunmayan mebla� kar��l�k g�sterilerek, b�y�k bir ba�ar� ile s�yr�l�nm��t�r.
T�rkiye, Yunanistan'�n harbin devam�ndan ve bunun neticelerinden do�an mali vaziyetini dikkate alarak, tamirat hususunda her t�rl� taleplerinden Karaa�a� ve �evresinin T�rkiye'ye b�rak�lmas� �art� ile vazge�mi�tir.
BOR� SORUNU
1854'ten itibaren Birinci D�nya Sava�� sonuna kadar devam eden Osmanl� amme bor�lar�, Birinci D�nya Sava��'nda yap�lan istikrazlar da dahil, b�y�k bir yek�n te�kil ediyordu.
Sene tertipleri �zerinde borcun taksimi yerine, sermaye �zerinden borcun taksimi ile esas bor� toplam� bir hayli azalt�lm��t�r. Di�er taraftan bu bor�lar, Osmanl� �mparatorlu�u'ndan ayr�lan devletlere de gelirle orant�l� olarak b�l�nm��t�r. Ayr�ca, Osmanl� �mparatorlu�unun Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan'a olan bor�lar� bu devletlerle de yap�lan antla�malarla 1.D�nya Sava��'n�n galiplerine devredilmi�tir.
Osmanl� amme bor�lar�n�n di�er �etin bir safhas� da tediye edece�imiz bor�lar�n hangi para ile �denmesi hususunda kendini g�stermi�tir. Kar�� taraf bunu alt�n veya sterlin olarak talep etmi�tir. Biz, T�rk paras� ve Frans�z frang� olarak �demeyi teklif ettik. Aradaki fark muazzam mebla�lara varmas�na ra�men, burada da g�r���m�z kabul edilmi�tir.
BOGAZLAR
Lozan'da imza olunan en �nemli belgelerden biri de, T�rk Bo�azlar�n�n stat�s� ile ilgili s�zle�medir. Bo�azlar sorunu, madde 23'de genel olarak yer alm��, Bar�� Antla�mas�'na ek Lozan Bo�azlar S�zle�mesi ile ayr�ca ayr�nt�l� olarak d�zenlenmi�tir. Bo�azlardan serbest ge�i�i, Bo�azlar Komisyonunun kurulmas�n�, bo�azlar�n ve civar�n�n askersiz hale getirilmesini hedef tutan ve Milletler Cemiyeti'nin de garantisini sa�layan h�k�mleri ihtiva eden bu S�zle�me, 1936'da Montr� (Montreux) Bo�azlar S�zle�mesi ile de�i�tirilmi�tir. Milli hakimiyeti s�n�rlay�c� h�k�mler kald�r�lm��, milli ��karlar�m�za uygun hale getirilmi�tir.
G- N�fus De�i�imi
Lozan'da ��z�mlenen bir di�er �nemli sorun da, �stanbul'da ya�ayan Rumlarla Bat� Trakya'da ya�ayan T�rkler hari�, T�rkiye'deki b�t�n Rumlarla Yunanistan'daki T�rklerin de�i�tirilece�ini �ng�ren s�zle�menin, Bar�� Antla�mas�'na ek olarak konmas�d�r.
Lozan Bar�� Antla�mas�, T�rk Kurtulu� Sava��'n�n sa�lad���, T�rk milletinin hayati haklar�n� ve emellerini ger�ekle�tirdi�i bir eserdir. Lozan ayn� zamanda, Orta Do�unun en �nemli b�lgesinde, bar�� ve g�venli�i kurmak ve devam ettirmekle d�nya bar���na da hizmet etmi�tir. T�rkiye Lozan'da genel olarak, Misak-� Milli'yi ger�ekle�tirmi�tir.
I. VE II. D�NEM LOZAN KONFERANSI'NA KATILAN T�RK DELEGASYONU
Ba�delege �smet �n�n� (D��i�leri Bakan�)
Delegeler Dr. R�za Nur (Sa�l�k Bakan�), Hasan Saka (Maliye Bakan�)
Dan��manlar M�nir Erteg�n, A. Muhtar �illi, Veli Salt�, Z�lf� Tigrel, Zekai Apayd�n, Mahmut Celal Bayar, �efik Ba�man, Seniyettin Ba�ak, �evket Do�ruker, Mehmet Tevfik B�y�kl�o�lu, Tahir Taner, Nusret Metya, Yusuf Hikmet Bayur, Z�ht� �nhan, Fuat A�ral�, Mustafa �eref �zkan, ��kr� Kaya, Hamit Hasancan, Cavit Bey, Hay�m Naum, Baha Bey
Bas�n Dan��manlar� Ru�en E�ref �nayd�n, Yahya Kemal Beyatl�
Genel Sekreter ve Dan��man Re�it Saffet Atabinen
Yazmanlar Ali T�rkgeldi, Mehmet Ali Balin, Cevat A��kal�n, Celal Haz�m Arar, Saffet �av, S�leyman Saip K�ran, R�fat Bey, Dr. Nihat Re�at Belger, At�f Esenbel, Sabri Artu�
Not : Yukar�daki delegasyon 1.D�nem Lozan Konferans�'na (20 Kas�m 1922-4 �ubat 1923) kat�lm��t�r. Bu gruptan A.Muhtar Cilli, Veli Salt�k, Z�lf� Ti�rel, M.Celal Bayar, Seniyettin Ba�ak, �evket Do�ruker, Z�ht� �nhan, ��kr� Kaya, Hamit Hasancan, Cavit Bey, Hay�m Naum, Baha Bey, Ru�en E�ref �nayd�n, Yahya Kemal Beyatl�, Re�it Saffet Atabinen, Mehmet Ali Balim, Cevat A��kal�n, Celal Haz�m Arar, Saffet �av., S�leyman Saip K�ran, II.D�nem Lozan Konferans�'na (23 Nisan-17 Temmuz 1923) kat�lmam��t�r.
II. D�NEM LOZAN KONFERANSI'NA YEN�DEN KATILANLAR
Genel Sekreter ve Dan��man Tevfik Kamil Koperler
Yazmanlar Naci Kenter, Hamit Eseni�, Ali Muhtar Bey, Aziz Topka�, H�sn� �zer.
Not : Fransa, �svi�re ve Almanya'da g�revli hariciyecilerden Ferit Tek, Cemal H�sn� Taray, Cevat �st�n ve TBMM Almanya-Avusturya bas�n temsilcisi ve Servet-i F�nun dergisi sahibi Ahmet �hsan Tokg�z bir s�re konferans �al��malar�na kat�lm��lard�r.
GAZETEC�LER
I.D�nemde Ahmet Cevdet (�kdam), Ahmet ��kr� Esmer (Vakit), H�seyin Cahit Yal��n (Tanin).
II.D�nemde Velid Ebuzziya (Tevhid-i Efkar), Ahmet ��kr� Esmer (Vatan), Suphi Nuri �leri (�leri), Ali Naci Karacan (Ak�am), Kerami Kurtbay (Hakimiyeti Milliye), Mecdi Sadrettin Sayman (�kdam), Kemal Salih Sel (Yeni G�n), As�m Us (Vakit), H�seyin CahitYal��n (Tanin), Ahmet Hidayet Reel (���
Yazar: mim Tarih: 10.1.09 0 Makale
Eklentiler: LOZAN BARIS ANTLASMASI, manda anlasmasi
MUDANYA ATESKES ANTLASMASI
MUDANYA ATE�KES ANTLA�MASI
3 Ekim 1922'de Mudanya'da toplanan konferansta T�rkiye'yi Bat� Cephesi Komutan� �smet Pa�a, B�y�k Britanya'y� General Harrington, Fransa'y� General Charpy, �talya'y� da General Mombelli temsil etmi�tir. �etin g�r��meler sonunda, Mudanya Ate�kes Antla�mas� 11 Ekim 1922'de imzalanm��t�r. Yunanl�lar, Mudanya'daki Konferansa kat�lmam��, haz�rlanan Antla�ma metnini kabullenerek �� g�n sonra imza etmi�tir.
Mudanya Ate�kes Antla�mas� ile T�rkiye - Yunanistan aras�nda silahl� �at��maya son verilmi�tir. Trakya, Meri� s�n�r olmak �zere T�rkiye'ye b�rak�lm��t�r. Yunanl�lar on be� g�n i�inde Trakya'y� bo�altacaklard�r. Yunanl�lardan bo�alan yerlere �tilaf Devletleri birlikleri girecek, onlar da en ge� bir ay i�erisinde, Trakya'y� T�rklere devredeceklerdir. T�rklerin Trakya'da en �ok 8000 jandarma kuvveti olacakt�r. T�rkler, Ate�kes Antla�mas�nda �ng�r�len s�n�rlar i�inde �tilaf Devletleri askeri birliklerinin bulunduklar� yerlere girmemeyi taahh�t etmektedir. Ate�kes Antla�mas� imza edildi�i tarihten �� g�n sonra y�r�rl��e girecektir.
Mudanya Ate�kes Antla�mas� g�r��melerinde, �smet Pa�a'n�n hat�ralar�nda da a��kland��� �zere, bir komutan�n siyasi alanda m�zakereler y�neten tecr�beli ve becerikli bir diplomat gibi g�r��melere kat�ld��� ve ba�ar�l� oldu�u g�r�lmektedir.
"Ben heyeti ikamet etti�imiz binada kabul ettim. Generallere masada yer g�sterdim. Harrington'u sa��ma ald�m. Fransa temsilcisini kar��ma, �talyan generalini de soluma oturttum. Fakat ben generallere yer g�sterirken onlar biraz �a��rm�� gibi oldular. Me�er ba�kanl���, m�zakereyi idare etmeyi onlar kendileri i�in d���nmekte imi�ler."
Yazar: mim Tarih: 10.1.09 0 Makale
Eklentiler: manda anlasmasi, MUDANYA ATESKES ANTLASMASI
ANKARA ANTLASMASI (21 EKiM 1921)
ANKARA ANTLASMASI (21 EKiM 1921)
Sakarya Savasi'ndan sonra tereddütleri ortadan kalkan Fransa, iktisadi ve kültürel konularda ayricalik isteklerinden de vazgecerek, 20 Ekim 1921'de Ankara'da bir Antlasma imzalamistir. Bu Antlasma ile Türkiye - Fransa arasinda silahli catisma son buluyor, giney sinirimiz da tespit ediliyordu.
Moskova Antlasmasi ile dogu meselesini cözdügü gibi, Ankara Antlasmasiyla da güney meselesi cözülmüs oluyordu. Bu Antlasma, silah, cephane ve malzeme saglanmasi yolunda güney sinirizdan yararlanma imkani verdigi gibi, batida Yunan saldirisina rahatlikla karsi koymak firsatini da veriyordu.
Ankara Antla�mas� ile,
1. iki devlet aras�nda sava� hali sona ermi�tir.
2. �ki devlet aras�nda b�t�n esirlerin de�i�imi yap�lacakt�r.
3. Bo�alt�lan topraklarda genel af ilan edilecektir.
4. �skenderun b�lgesinde �zel bir y�netim (idari rejim) uygulanacakt�r. T�rk �rk�ndan olan bu b�lgenin sakinleri, k�lt�rlerinin geli�mesi i�in her t�rl� kolayl�ktan yararlanacaklard�r. T�rk�e resmi dil olacakt�r.
Antla�mada,
5. T�rkiye ile Suriye aras�nda yeni bir s�n�r belirlenmekteydi.
6. Bu s�n�rla, Kilikya b�lgesinin �nemli bir b�l�m� ve Ba�dat demiryolunun b�y�k bir k�sm� T�rkiye s�n�rlar� i�inde kalmaktayd�. S�n�r, �skenderun K�rfezi �zerinden Payas mevkiinin hemen g�neyinden ba�layarak, Meydan� Ekber'e kadar uzamaktayd�. Suriye ile aram�zda �izilen bu s�n�r, Lozan Bar�� Antla�mas� ile sadece teyit edilmi�tir.
Ankara Antla�mas� ile,
7. I.D�nya Sava��'n�n galiplerinden biri, Misak-� Milli'yi tan�m�� ve Ankara H�k�meti ile Fransa aras�nda olumlu ili�kiler ba�lat�lm�� oluyordu.
\\\\\\\\\\*/////////////
MUDANYA ATE�KES ANTLA�MASI
3 Ekim 1922'de Mudanya'da toplanan konferansta T�rkiye'yi Bat� Cephesi Komutan� �smet Pa�a, B�y�k Britanya'y� General Harrington, Fransa'y� General Charpy, �talya'y� da General Mombelli temsil etmi�tir. �etin g�r��meler sonunda, Mudanya Ate�kes Antla�mas� 11 Ekim 1922'de imzalanm��t�r. Yunanl�lar, Mudanya'daki Konferansa kat�lmam��, haz�rlanan Antla�ma metnini kabullenerek �� g�n sonra imza etmi�tir.
Mudanya Ate�kes Antla�mas� ile T�rkiye - Yunanistan aras�nda silahl� �at��maya son verilmi�tir. Trakya, Meri� s�n�r olmak �zere T�rkiye'ye b�rak�lm��t�r. Yunanl�lar on be� g�n i�inde Trakya'y� bo�altacaklard�r. Yunanl�lardan bo�alan yerlere �tilaf Devletleri birlikleri girecek, onlar da en ge� bir ay i�erisinde, Trakya'y� T�rklere devredeceklerdir. T�rklerin Trakya'da en �ok 8000 jandarma kuvveti olacakt�r. T�rkler, Ate�kes Antla�mas�nda �ng�r�len s�n�rlar i�inde �tilaf Devletleri askeri birliklerinin bulunduklar� yerlere girmemeyi taahh�t etmektedir. Ate�kes Antla�mas� imza edildi�i tarihten �� g�n sonra y�r�rl��e girecektir.
Mudanya Ate�kes Antla�mas� g�r��melerinde, �smet Pa�a'n�n hat�ralar�nda da a��kland��� �zere, bir komutan�n siyasi alanda m�zakereler y�neten tecr�beli ve becerikli bir diplomat gibi g�r��melere kat�ld��� ve ba�ar�l� oldu�u g�r�lmektedir.
"Ben heyeti ikamet etti�imiz binada kabul ettim. Generallere masada yer g�sterdim. Harrington'u sa��ma ald�m. Fransa temsilcisini kar��ma, �talyan generalini de soluma oturttum. Fakat ben generallere yer g�sterirken onlar biraz �a��rm�� gibi oldular. Me�er ba�kanl���, m�zakereyi idare etmeyi onlar kendileri i�in d���nmekte imi�ler."
\\\\\\\\\\*/////////////
LOZAN BARI� ANTLA�MASI
Mudanya M�tarekesi sonucu, kesin bar�� antla�mas� g�r��melerine gidilmi� ve tarafs�z bir �lkenin �ehri olarak Lozan (�svi�re) g�r��melerin yap�laca�� yer olarak se�ilmi�tir.
Lozan Bar�� Konferans�'nda, yaln�z Yunanistan'la bir hesapla�ma ve sava�a son veren bir bar�� antla�mas� yapma s�z konusu de�ildi. Ayn� zamanda, I. D�nya Sava��'n�n galipleri ile hesapla�ma, hukuki ve siyasi y�nden uyu�mazl�klar� ��z�mleme, y�zy�llardan beri s�re gelen sorunlara ��z�m aranmaktayd�. A��k�a, "Do�u Meselesi" b�t�n konferans�n a��rl�k merkezini olu�turuyordu.
Bar�� Konferans�, 20 Kas�m 1922 Sal� g�n� saat 16'da Lozan �ehrinin Mont Benon Gazinosu'nda topland�. Tarafs�z �svi�re Konfederasyonunun Ba�kan� Habab'�n konu�mas� ile a��ld�. Lord Curzon'dan sonra s�z alan �smet Pa�a (�n�n�), daha ilk andan itibaren istiklal ve hakimiyet davas�n� �nemle belirtmi�, "B�t�n medeni milletler gibi h�rriyet ve istiklal istiyoruz" diyerek sesini duyurmu�tur.
Konferans, 4 �ubat'da Antla�mazl�k y�z�nden kesilmi�, 23 Nisan 1923'te ikinci defa toplanarak, 24 Temmuz 1923'te Bar�� Antla�mas� imza edilmi�tir. Lozan Bar��� sekiz ayl�k �etin ve uzun bir m�zakere devresinden sonra, Lozan �niversitesi'nin t�ren salonunda imzalanm��t�r. Lozan'da imzalanan belgeler, esas Bar�� Antla�mas�, 16 adet s�zle�me, protokol, beyanname ile bir de nihai senetten ibarettir. Lozan'da imzalanan bu belgelerle, sadece bir bar�� Antla�mas� yap�lmam��, ayn� zamanda T�rkiye ile Bat� devletlerinin siyasi, hukuki, iktisadi ve sosyal ili�kileri yeni ba�tan d�zenlenmi�tir.
Lozan Bar�� Antla�mas� �ns�z�nde, devletlerin istiklal ve hakimiyetine sayg� g�sterilmesi ilkesine yer vermi�tir. Bu ilke, yeni T�rkiye'nin 1. D�nya Sava��'n�n galipleri ile e�it �artlar alt�nda, Lozan'da siyasi bir m�cadeleye giri�ti�ini g�steren bir h�k�md�r. T�rk istiklal ve hakimiyetinin tan�nmas� bak�m�ndan da �nem arz eder.
Esas Bar�� Antla�mas�, bir �ns�z ve 5 b�l�mden olu�an 143 maddedir.
Lozan Bar�� Antla�mas�'nda d�zenlenen �nemli konular a�a��da �zetle belirtilmi�tir bulunmaktad�r:
S�n�rlar
G�ney S�n�r�
20 Ekim 1921 Ankara Antla�mas� gere�ince, Fransa ile anla��larak g�ney s�n�r� kararla�t�r�lm��, Lozan'da bu s�n�r sadece teyit edilmi�tir.
Irak s�n�r�
Irak s�n�r� uyu�mazl��� ��z�lememi�tir. Antla�mada, T�rk topraklar�n�n tahliyesinden itibaren, bu uyu�mazl���n dokuz ay zarf�nda dostane bir �ekilde halledilece�i belirtiliyordu.
Bat� S�n�rlar�m�z
Yunanl�larla bat� s�n�r�, Misak-� Milli'ye uygun, Mudanya M�tarekesi'nde �n g�r�ld��� gibi, Meri� nehri s�n�r olmak �zere d�zenlenmi�tir. Karaa�a� ve �evresi Yunanl�lardan al�narak sava� tamirat� kar��l��� T�rkiye'ye b�rak�lm��t�r. Ege Denizi'nde Bozcaada ve �mroz T�rkiye'ye verilmi�tir. Ayr�ca, Yunanl�lar�n elinde b�rak�lan Anadolu k�y�s�na yak�n adalar da, askersiz hale getirilmi�tir.
Az�nl�klar
Birinci D�nya Sava��'na son veren bar�� antla�malar�nda az�nl�klar�n himayesine ait h�k�mler mevcuttur. Lozan Bar�� Antla�mas�'n�n bu hususla ilgili h�k�mleri incelendi�inde, az�nl�klar bir ayr�cal��a sahip olmam��lard�r. T�rk tebaas�ndan say�lan gayri M�slimlerin kanun ve hukuk d�zeni �n�nde e�itli�i s�z konusu olmu�tur. Antla�man�n 42. maddesi ile gayrim�slim az�nl�klar yarar�na olarak kabul edilen �ahsi haklar ile aile haklar�, Medeni Kanunumuzun y�r�rl��e girmesi ile �nem ve anlam�n� yitirmi�tir. B�ylece Patrikhanelerin d�nya i�lerinde ve az�nl�klar�n �ahsi muamelelerinde hi� bir yetkileri kalmam��t�r.
Kapit�lasyonlar
Kapit�lasyonlar, adli, mali ve idari sahada yabanc�lara tan�nan imtiyaz ve muafiyetlerdir. Antla�man�n 28.maddesiyle, kapit�lasyonlar b�t�n sonu�lar� ile birlikte kald�r�lm�� ve yeni T�rkiye, y�zy�llardan beri �ekilen bir beladan sonsuza dek kurtulmu�tur.
Sava� Tazminatlar�
1.D�nya Sava��'n�n galipleri, bizden 1.D�nya Sava�� sebebi ile tazminat talep ettiler. Ayr�ca buna ek olarak, i�gal masraflar�n�, kendi tebaalar�n�n zarar ve ziyanlar�n� da eklemi�lerdir. Sava� i�inde Almanya'dan bor� kar��l��� rehini bulunan be� milyon alt�n ve sava� y�llar�nda �ngiltere'ye sipari� edilen donanma bedeli de kendi ellerinde bulundu�undan, bizlere verilmemi� ve tamirat kar��l��� tutulmu�tur.
1. D�nya Sava��'na giren ma�lup devletlere ciddi bir mali y�k olan bu beladan, gelece�e bir bor� b�rak�lmadan, sadece fiilen elimizde bulunmayan mebla� kar��l�k g�sterilerek, b�y�k bir ba�ar� ile s�yr�l�nm��t�r.
T�rkiye, Yunanistan'�n harbin devam�ndan ve bunun neticelerinden do�an mali vaziyetini dikkate alarak, tamirat hususunda her t�rl� taleplerinden Karaa�a� ve �evresinin T�rkiye'ye b�rak�lmas� �art� ile vazge�mi�tir.
BOR� SORUNU
1854'ten itibaren Birinci D�nya Sava�� sonuna kadar devam eden Osmanl� amme bor�lar�, Birinci D�nya Sava��'nda yap�lan istikrazlar da dahil, b�y�k bir yek�n te�kil ediyordu.
Sene tertipleri �zerinde borcun taksimi yerine, sermaye �zerinden borcun taksimi ile esas bor� toplam� bir hayli azalt�lm��t�r. Di�er taraftan bu bor�lar, Osmanl� �mparatorlu�u'ndan ayr�lan devletlere de gelirle orant�l� olarak b�l�nm��t�r. Ayr�ca, Osmanl� �mparatorlu�unun Almanya, Avusturya, Macaristan ve Bulgaristan'a olan bor�lar� bu devletlerle de yap�lan antla�malarla 1.D�nya Sava��'n�n galiplerine devredilmi�tir.
Osmanl� amme bor�lar�n�n di�er �etin bir safhas� da tediye edece�imiz bor�lar�n hangi para ile �denmesi hususunda kendini g�stermi�tir. Kar�� taraf bunu alt�n veya sterlin olarak talep etmi�tir. Biz, T�rk paras� ve Frans�z frang� olarak �demeyi teklif ettik. Aradaki fark muazzam mebla�lara varmas�na ra�men, burada da g�r���m�z kabul edilmi�tir.
BO�AZLAR
Lozan'da imza olunan en �nemli belgelerden biri de, T�rk Bo�azlar�n�n stat�s� ile ilgili s�zle�medir. Bo�azlar sorunu, madde 23'de genel olarak yer alm��, Bar�� Antla�mas�'na ek Lozan Bo�azlar S�zle�mesi ile ayr�ca ayr�nt�l� olarak d�zenlenmi�tir. Bo�azlardan serbest ge�i�i, Bo�azlar Komisyonunun kurulmas�n�, bo�azlar�n ve civar�n�n askersiz hale getirilmesini hedef tutan ve Milletler Cemiyeti'nin de garantisini sa�layan h�k�mleri ihtiva eden bu S�zle�me, 1936'da Montr� (Montreux) Bo�azlar S�zle�mesi ile de�i�tirilmi�tir. Milli hakimiyeti s�n�rlay�c� h�k�mler kald�r�lm��, milli ��karlar�m�za uygun hale getirilmi�tir.
G- N�fus De�i�imi
Lozan'da ��z�mlenen bir di�er �nemli sorun da, �stanbul'da ya�ayan Rumlarla Bat� Trakya'da ya�ayan T�rkler hari�, T�rkiye'deki b�t�n Rumlarla Yunanistan'daki T�rklerin de�i�tirilece�ini �ng�ren s�zle�menin, Bar�� Antla�mas�'na ek olarak konmas�d�r.
Lozan Bar�� Antla�mas�, T�rk Kurtulu� Sava��'n�n sa�lad���, T�rk milletinin hayati haklar�n� ve emellerini ger�ekle�tirdi�i bir eserdir. Lozan ayn� zamanda, Orta Do�unun en �nemli b�lgesinde, bar�� ve g�venli�i kurmak ve devam ettirmekle d�nya bar���na da hizmet etmi�tir. T�rkiye Lozan'da genel olarak, Misak-� Milli'yi ger�ekle�tirmi�tir.
I. VE II. D�NEM LOZAN KONFERANSI'NA KATILAN T�RK DELEGASYONU
Ba�delege �smet �n�n� (D��i�leri Bakan�)
Delegeler Dr. R�za Nur (Sa�l�k Bakan�), Hasan Saka (Maliye Bakan�)
Dan��manlar M�nir Erteg�n, A. Muhtar �illi, Veli Salt�, Z�lf� Tigrel, Zekai Apayd�n, Mahmut Celal Bayar, �efik Ba�man, Seniyettin Ba�ak, �evket Do�ruker, Mehmet Tevfik B�y�kl�o�lu, Tahir Taner, Nusret Metya, Yusuf Hikmet Bayur, Z�ht� �nhan, Fuat A�ral�, Mustafa �eref �zkan, ��kr� Kaya, Hamit Hasancan, Cavit Bey, Hay�m Naum, Baha Bey
Bas�n Dan��manlar� Ru�en E�ref �nayd�n, Yahya Kemal Beyatl�
Genel Sekreter ve Dan��man Re�it Saffet Atabinen
Yazmanlar Ali T�rkgeldi, Mehmet Ali Balin, Cevat A��kal�n, Celal Haz�m Arar, Saffet �av, S�leyman Saip K�ran, R�fat Bey, Dr. Nihat Re�at Belger, At�f Esenbel, Sabri Artu�
Not : Yukar�daki delegasyon 1.D�nem Lozan Konferans�'na (20 Kas�m 1922-4 �ubat 1923) kat�lm��t�r. Bu gruptan A.Muhtar Cilli, Veli Salt�k, Z�lf� Ti�rel, M.Celal Bayar, Seniyettin Ba�ak, �evket Do�ruker, Z�ht� �nhan, ��kr� Kaya, Hamit Hasancan, Cavit Bey, Hay�m Naum, Baha Bey, Ru�en E�ref �nayd�n, Yahya Kemal Beyatl�, Re�it Saffet Atabinen, Mehmet Ali Balim, Cevat A��kal�n, Celal Haz�m Arar, Saffet �av., S�leyman Saip K�ran, II.D�nem Lozan Konferans�'na (23 Nisan-17 Temmuz 1923) kat�lmam��t�r.
II. D�NEM LOZAN KONFERANSI'NA YEN�DEN KATILANLAR
Genel Sekreter ve Dan��man Tevfik Kamil Koperler
Yazmanlar Naci Kenter, Hamit Eseni�, Ali Muhtar Bey, Aziz Topka�, H�sn� �zer.
Not : Fransa, �svi�re ve Almanya'da g�revli hariciyecilerden Ferit Tek, Cemal H�sn� Taray, Cevat �st�n ve TBMM Almanya-Avusturya bas�n temsilcisi ve Servet-i F�nun dergisi sahibi Ahmet �hsan Tokg�z bir s�re konferans �al��malar�na kat�lm��lard�r.
GAZETEC�LER
I.D�nemde Ahmet Cevdet (�kdam), Ahmet ��kr� Esmer (Vakit), H�seyin Cahit Yal��n (Tanin).
II.D�nemde Velid Ebuzziya (Tevhid-i Efkar), Ahmet ��kr� Esmer (Vatan), Suphi Nuri �leri (�leri), Ali Naci Karacan (Ak�am), Kerami Kurtbay (Hakimiyeti Milliye), Mecdi Sadrettin Sayman (�kdam), Kemal Salih Sel (Yeni G�n), As�m Us (Vakit), H�seyin CahitYal��n (Tanin), Ahmet Hidayet Reel (���
Yazar: mim Tarih: 10.1.09 0 Makale
Eklentiler: ankara antlasmasi, manda anlasmasi
KARS ANTLASMASI (13 EKiM 1921)
KARS ANTLA�MASI (13 EK�M 1921)
Sakarya Meydan Muharebesi'nin sa�lad��� siyasal kazan�lardan biri de, Kars Antla�mas�'yd�. Kars Antla�mas�, Do�uda daha �nce Mart 1921'de yap�lan ve Moskova Antla�mas�'yla d�zenlenen ili�kilerin geni�letilerek, Kafkas Devletlerini kapsamas�, Do�u s�n�r�m�z�n da kesinle�mesini sa�layan antla�ma olmas� a��s�ndan �nemlidir. Kars'ta 13 Ekim 1921'de imzalanan antla�maya Ermenistan, Azerbaycan, G�rcistan ve Sovyet Rusya temsilcileri de imza koymu�tur.
Yazar: mim Tarih: 10.1.09 0 Makale
Eklentiler: KARS ANTLASMASI, manda anlasmasi
MOSKOVA ANTLASMASI (16 MART 1921)
MOSKOVA ANTLA�MASI (16 MART 1921)
Londra Konferans�'ndaki ba�ar�s�zl��a kar��l�k, daha �nceki ili�kilerin de�erlendirilmesi amac� ile Rusya'ya giden bir TBMM Heyeti, 16 Mart 1921'de Sovyet H�k�meti ile tarihe ad� "Moskova Antla�mas�" olarak ge�en �nemli bir belge imzalad�. Ermenilere kar�� sa�lan�lan zaferden sonra, 1. �n�n� Sava��'n�n da kazan�lmas� Ruslardaki son teredd�tleri ortadan kald�rm��t�. Onlar, daha �nceden tan�d�klar� TBMM H�k�meti ile s�k� bir i�birli�i i�ine girmeyi kararla�t�rd�lar. Bu antla�maya g�re Sovyet Rusya, Sevr Antla�mas�'n� kesinlikle tan�m�yor ve TBMM H�k�metine her t�rl� maddi ve siyasal destek vermeyi taahh�t ediyordu. B�ylece, 1. �n�n� Zaferi TBMM H�k�metine hem o zaman�n ko�ullar� i�inde sa�lam bir m�ttefik kazand�rm��, hem de �tilaf Devletleri ile g�r��me masas�na oturabilece�ini g�stermi�tir. Art�k TBMM kendisini d�nyaya a�maktad�r.
Yazar: mim Tarih: 10.1.09 0 Makale
Eklentiler: manda anlasmasi, Moskava antlasmasi
Londra Konferansi
LONDRA KONFERANSI
T.B.M.M, Sevr Antla�mas�'n� kabul etmemi�, �tilaf Devletleri'ni yurttan cikarmak icin harekete gecmisti. TBMM, Milli Mücadele sirasinda Güneyde Frans�zlara kar�� ba�ar�l� olmu�, T�rk Sovyet g�r��melerini ba�latm��, Yunan ilerleyi�ini durdurmu�tu. I. �n�n� Zaferi de kazan�l�nca �tilaf Devletleri, Sevr Antla�mas�nda baz� de�i�iklikler yapmak �zere Yunanistan ve T�rkiye'nin de kat�ld��� bir konferans�n 23 �ubat 1921'de Londra'da yap�lmas�na karar verdiler.
Fakat TBMM'ni tan�mad�klar� i�in, konferansa yaln�zca Osmanl� H�k�metini davet ettiler. Mustafa Kemal'in de konferansa delege olarak kat�labilece�ini ya da bir temsilci yollayabilece�ini Osmanl� H�k�meti'ne bildirdiler. Osmanl� H�k�meti de itilaf devletlerinin bu �nerisini TBMM Ba�kan� Mustaf Kemal Pa�a'ya iletti. Ancak TBMM bu teklifi kabul etmedi ve �a�r�lmad��� bir konferansa, kat�lamayaca��n� bildirdi. Bunun �zerine �tilaf Devletleri, �talya'n�n arac�l��� ile TBMM'ni resmen Londra Konferans�'na �a��rd�. Konferans 23 �ubat'ta Londra'da a��ld�. �tilaf Devletleri, Sevr Antla�mas�'nda k���k de�i�iklikler yapmak istediler. T�rk delegeler buna �iddetle kar�� ��kt�lar.
Sadrazam Tevfik Pa�a, s�z s�ras� kendisine gelince, "Ben s�z� T�rk Milletinin ger�ek temsilcisi olan T�rkiye B�y�k Millet Meclisi Ba�delegesine b�rak�yorum" diyerek konu�ma yetkisini Bekir Sami Bey (Kunduh)'e b�rakt�. Bunun �zerine, �tilaf devletleri her t�rl� g�r��meyi TBMM heyetiyle yapt�. TBMM delegeleri, Misak-� Milli'ye dayanarak Sevr Antla�mas�'n� hi�bir �ekilde kabul etmediklerini dile getirdiler. �iddetli tart��malardan sonra konferans sonu� al�namadan da��ld�. Bekir Sami Bey konferans�n da��lmas�ndan sonra sava� esirlerinin kar��l�kl� geri verilmesi ile ilgili olarak, 11 Martta Frans�zlarla, 12 Martta �talyanlarla ve 16 Martta �ngilizlerle, ayr� ayr� antla�malar imzalad�. TBMM taraf�ndan onaylanmayan bu antla�malar hi�bir zaman y�r�rl��e girmedi. Konferans, sonu� al�namamas�na ra�men, �tilaf Devletleri'nin TBMM'ni tan�malar� a��s�ndan diplomatik bir ba�ar�yd�.
Yazar: mim Tarih: 10.1.09 0 Makale
Eklentiler: londra, londra anlasmasi, manda anlasmasi
Gümrü Antlasmasi
GÜMRÜ ANTLASMASI (2-3 Aralik-1920)
Rusya'nin zayif durumundan yararlanarak kendi devletlerini kuran Ermeniler ve Gürcüler, Wilson ilkeleri'ni kendilerine göre yorumlayarak, Dogu Anadolu'nun kendilerine verilmesini istemislerdi. Mondros Ateskes Antlasmasi'ndan sonra, Osmanli Ordulari önce Kafkaslari ardindan Dogu Anadolu'nun sinir bölgelerini bosalttilar. Türk birliklerinin cekilmesinden sonra isgal hareketlerini hizlandiran Ermeniler, yerli Müslüman halka insanlik disi davranislarda bulundular. Bunun üzerine Büyük Millet Meclisi Hükumeti, Ermenilere savas acti. TBMM, Mondros Mütarekesi karari geregi bosaltilan Kars, Artvin ve Ardahan'in tekrar geri alinmasi icin gereginin yapilmasi yolunda ayrica yetki verdi. 15. Kolordu Komutani Kazim Karabekir komutasindaki Türk Birlikleri. 28 Eylül 1920'de taarruza gecti. 29 Eylül'de Sarikamis'i, 30 Ekim'de Kars'i, 7 Kasim'da Gümrü'yü geri aldi. Ermeniler baris istediler. Görüsmelerde TBMM'ini Kazim Karabekir, Erzurum Milletvekili Süleyman Necati Bey, Erzurum Valisi Hamit Bey, Ermenistan'i ise Basbakan Aleksandr Katisyan ve beraberindekiler temsil etti.
2-3 Aralik gecesi imzalanan Gümrü Antlasmasi söyleydi:
Kars ve yöresi Türkiye'ye geri verilecek;
Ermenistan'in Türkiye'ye karsi diger devletlerle yaptigi tm antlasmalar kaldirilacak;
Aras Nehri igdir Gölüne kadar uzanan hat Dogu siniri olarak cizilecek;
Sevr antlasmasini ve Türkiye cikarlarina uygun olmayan antlasmalari Ermenistan hükümeti de kabul etmeyecek;
Türkiye'deki Ermenilerle, Ermenistan'daki M�sl�manlar�n di�er yurtta�lar gibi e�it haklardan yararlanacak;
�ki �lke aras�nda en erken vakitte diplomatik ili�kiler, telgraf ve telefon ula��mlar� kurulacak;
T�rk koruyuculu�u alt�nda yerel �zerklik verilecek olan �tur ve Nah��van illeri kendi kaderlerini kendileri tayin edecekler;
Ermenistan sald�r�ya u�rar ve yard�m isterse, T�rkiye ona askeri yard�m da bulunacak;
Ermenistan silah ithal etmeyecek;
Her iki taraf birbirinden sava� �dene�i istemeyecek;
T�rk ordusu, Ermeni ordusu Antla�mada saptanan say�ya indirildi�i taktirde Ermeni topraklar�n� bo�altacakt�r.
G�mr� Antla�mas�'n�n imzalanmas�ndan bir g�n sonra, Ermenistan Cumhuriyeti K�z�lordu'nun i�galine u�rad� ve Erivan'da Sovyet Ermeni Cumhuriyeti kuruldu. Sovyet Ermenistan Cumhuriyeti'nin kurulmas� ile G�mr� Antla�mas�'n�n onaylanmas� ask�ya al�nm��, antla�man�n y�r�rl��e girmesi m�mk�n olmam��t�r. Do�u Cephesi'nde kazan�lan zafer do�u s�n�rlar�n�n belirlenmesinde yararl� olmu�, �nce 16 Mart 1921 Moskova Antla�mas�, daha sonra 13 Ekim 1921 Kars Antla�mas� ile ufak de�i�ikliklerle T�rkiye ile Ermenistan aras�ndaki s�n�r belirlenmi�tir. G�mr� Antla�mas�, TBMM'nin imzalad��� ilk antla�ma olmas�ndan dolay� �nemlidir.
\\\\\\\\\\*/////////////
Yazar: mim Tarih: 10.1.09 0 Makale
Eklentiler: anlasmalar, ermeni, gümrü anlasmasi, manda anlasmasi
11 Şubat, 2008
Abdülhamit’i tahttan indiren fetva
Abdülhamit’i tahttan indiren fetva
11 Şubat 2008
Abdülhamit’i tahttan indiren fetva
90’ıncı ölüm yıldönümü dolayisiyle II. Abdülhamit yine gündemde. Osmanlı döneminin en çot tartışılan hükümdarı olan II. Abdülhamit, 32 yıl, 7 ay ve 27 gün imparatorluğu yönetti. 1876’nın 31 Ağustos’unda başlayan saltanat, 27 Nisan 1909 Salı günü yürek burkan bir şekilde sona ermişti.
II. Abdülhamit’in hal’ edilmesiyle İmparatorluğu yöneten üç isim, peşpeşe benzeri akıbete uğrayacaktı. Sultan Abdülaziz (kimine göre intihar etti, kimine göre öldürüldü), peşinden Sultan Beşinci Murat (akli dengesini kaybettiği gerekçesiyle tahttan indirildi) ve Sultan İkinci Hamit.
“31 Mart Vak’ası” olarak bilinen isyanın bastırılması, hükümdarın indirilmesi ile son bulacaktı.
Bu olayın ayrıntıları çok hüzünlü. Ama bir yönü var ki hep gözardı edildi. İttihatçılar ya da Jön Türkler hareketinin lider kadrosunun şeyh'ül-İslamlık makamını nasıl kullandıkları konusu...
Mahmut Şevket Paşa komutasındaki Harekat Ordusu, şehirdeki isyanı kanlı bir şekilde bastırdığı günlerde, sonradan İttihat ve Terakki’nin liderliğini ele geçirecek olan iki isim vardı. Biri Talat Bey (Paşa) diğeri Enver Bey (Paşa). Enver Bey, Yıldız Sarayı’nın etrafıdaki Hassa Kuvvetleri’nin son koruma çemberini de kırma peşinde idi. Talat Bey ise padişahı indirecek olan “şer’î heyet”ten fetvanın çıkması ile meşguldü.
***
Yeşilköy’deki Yat Klübü, Meclis-i Milli’nin toplantısı için hazırlanmıştı. 7 defa II. Abdülhamit’e sadrazamlık yapan Sait Paşa kürsüde idi. Büyük bir heyecanla gelecek fetvayı bekliyordu.
Bir padişahın tahttan indirilmesi için fetva şart idi. Fetvayı, şer’i makamların en büyüğü olan Şeyhülislam hazırlayacaktı. Ama bu fetevanın şeriat hükümlerine uygun olup olmadığını tasdik edecek bir makam var idi bu da Fetva Emini idi.
Fetva Eminliği makamında Hacı Nuri Efendi, Şeyhülislam makamında ise Ziyaeddin Efendi vardı.
Mebusan Meclisi Reisi Ahmet Rıza Bey, Hacı Nuri Efendi’ye Şeyhülislam’ın kaleme aldığı fetvayı uzattı ve şöyle dedi:
“Millet artık bu zatı, saltanat ve hilafet makamında görmek istemiyor. Şeyhülislam Ziyaeddin Efendi Hazretleri ile mutabıkız. Hal' (indirme) fetvasını tebyizle (temize çekmek) meşguldürler. Şimdi zat-ı fazılanelerinden rica ediyoruz. Lütfen şer’i şerifin muhtevasına göre bu müsveddeyi imza buyurur musunuz.”
Hacı Nuri Efendi’nin gözlüğü yanında yoktu ve okuması için yanında oturan Süleyman Tevfik Bey’e uzattı. Şeyhülislam’ın kaleme aldığı metin şöyle idi:
“İmamül-müslimin olan Zeyd, bazı mesail-i mühimme-i şer’iyeye kütüb-ü şer’iyeden tay ve ihrac ve kütüb-ü mezkûreyi men’i hark ve ihrak, beyt’ül-mal’de tebrir ve israfla müsevvek-i şeri hilafından tasarruf ve bila sebeb-i şer’i katil ve haps ve tağrib-i raiyyet ve sair gûne mezalimi itiyat eyledikten sonra salaha rücu etmek üzere aht ve kasem etmiş iken yemininde hânis olarak ahvâl ve umûr-u müslimini bilkülliye muhtel kılacak fitne-i azime ihdasında ısrar ve mukatele ika etmekle menea-i müslimin Zeyd’i mezburun tegallübünden izale ettiklerinde bilad-i İslamiye’nin cevanib-i kesiresinden mezburu mahlû tanıdıklarına dair ihbar-ı mütevaliye vürûd edip mezburun bekasında zarar-ı muhakkak ve zevalinde salah melhûz olmağın Zeyd-i mezbura imamet ve saltanattan ferağat teklif etmek veya hal’ etmek suretlerinden hangisi erbab-ı hal ve akd ve evliya-i umûr tarafından ercah görülür ise icrası vacip olur mu?”
Fetvanının günümüz Türkçesi ile ifadesi şöyle idi:
“Müslümanların imamı olan kimse, bazı önemli şer’i konuları şeriat kitaplarından çıkarsa ve bu kitapları yasak etse, yaksa ve yırtsa devlet hazinesini israf edip şeriata aykırı şekilde harcasa, idare ettiği kimseleri şer’i sebep olmadan öldürse, hapsetse, sürse, başka türlü zulümleri de adet edindikten sonra doğru yola yemin etmişken sözünden dönerek Müslümanların yaşayışını tamamen bozacak şekilde fitne çıkarmakta direnip onları birbirlerine öldürtse, buna engel olacak durumdaki Müslümanlar, onun bu zora dayanan tutumunu ortadan kaldırınca, İslam memleketlerinin pek çok yerlerinden hal’ edilmiş tanıdıklarını ispatlayan haberler gelip yerinde kalmasına kesinlikle zarar ve ayrılışında iyilik düşünülürse, kendisine imamlık ve sultanlıktan vazgeçme teklif etmek veya hal’ etmek şekillerinden hangisi meseleyi çözen ve bağlayan işlerin sahibi olanlar tarafından daha iyi görülürse yapılması yerinde ve gerekli olur mu?”
Fetva Emini Hacı Nuri Efendi, son cümleleri bir daha okuttuktan sonra, tahttan indirmelerin hayır getirmediğini söyledi. Fetvada da “indirme” veya “çekilme”den birinin tercih edilebileceğini hatırlatan Hacı Nuri Efendi, “Ben ancak birinci şıkkı, yani imamet ve saltanattan ferağat teklifine evet derim” dedi.
İhtilal komitesini oluşturanlardan Talat Bey, Ahmet Rıza Bey ve Pertev Paşa ile birlikte özel bir görüşme yapmak üzere salondan ayrıldı. Bu sırada içeri İstanbul mesusu dersiam (ordinaryüs profesör) Mustafa Asım Efendi girdi. Hacı Nuri Efendi’yi bir köşeye çekti ve kulağına birşeyler fısıldadı.
Salonda bulunan Süleyman Tevfik Bey hatıralarında bu tabloyu, “Hacı Nuri Efendi yerine döndüğünde yüzü sararmış ve dudakları titriyordu” diye anlatıyor.
Bu tabloyu bir köşede seyreden Şeyhülislam Ziyaeddin Efendi, Hacı Nuri Efendi’nin kararında bir değişiklik olup olmadığını sordu:
“Birader!.. Fetva üzerine başkaca mütalaanız var mı?”
Hacı Nuri Efendi, soruya cevap verme yerine titreyen elleri ile masanın üzerinde duran fetva nüshasını aldı, kalemi mürekkebe batırdı. Fetvanın belli yerlerine imzalar koydu.
Artık 33 yıl süren saltanatın sonlandırılması için ihtilalcilerin önünde bir engel kalmamıştı.
II. Abdülhamit’in 7 kez sadrazamlık mührünü teslim ettiği Sait Paşa’nın yaptıkları orada bulunanları nasıl şaşırttı. Abdülhamit düşmanlığının liderliğini nasıl yaptı?
YARIN: II. Abdülhamit'in Brütüs'ü Sait Paşa
Ünal TANIK
tanik@haber7.com
Yazar: mim Tarih: 11.2.08 0 Makale
Eklentiler: abdulhamit, Atatürk, fetva, m.kemal, seyhülislam, taht
02 Şubat, 2008
Hüküm verme yetkisi ALLAH' tadır..
"Hüküm vermek yalnız Allah'a aittir. O'ndan başkasına değil yalnız kendisine ibadet etmenizi emretmiştir. Dosdoğru din budur. Ancak insanların çoğu bilmez." (Yusuf:40)
"Hüküm yalnız Allah'a aittir. O'na güvendim. Güvenenler de O'na güvensin." (Yusuf: 67)
"İhtilafa düştüğünüz her şeyin hükmünü Allah'tan alın.." (Şura: 10)
"Yalnız Allah'ın hükmüne çağrıldığınız zaman kabul etmiyorsunuz. Fakat (bununla birlikte, şirk unsuru olan) başka hükümler söz konusu olunca kabul ediyorsunuz. Oysa, hüküm yalnız her şeye gücü yeten Allah'a aittir." (Mü'min: 12)
"Dünyada ve ahirette hamd Allah'adır. Hüküm O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz." (Kasas: 70)
"Allah'dan başka her şey yok olacaktır. Hüküm O'nundur. O'na döndürüleceksiniz." (Kasas: 88 )
"(Hak onlara apaçık geldikten sonra) Onlar cahiliyyenin hükmünü (Allah'ın hükmünden başka bir hüküm) mü istiyorlar? İnanmış bir topluluk için Allah'dan daha iyi hüküm veren kim vardır?" (Maide: 50)
"Size apaçık (her şeyi açıklayan) kitabı indiren Allah'ın hükmünden başka bir hüküm kabul eder miyim?" (En'am: 114)
"Allah hüküm koymada kendine ortak kabul etmez." (Kehf: 26)
_________________________________________________________________________________________
İslam'a göre yeryüzünde ve gökte hakimiyet sultası yalnız Allah-u Teâlâ'ya aittir. O'ndan başka hiçbir kimseye hakimiyet konusunda herhangi bir pay yoktur.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Hiç yaratan yaratmayana denk olur mu? İbret almaz mısınız?" (Nahl: 17)
İnsanları yaratan, yarattığı insanların maslahatını herkesten daha iyi bilir ve onları idare etmek için koyduğu kanunlar da en faydalı olan kanunlardır. Yaratıcının yarattıkları üzerine koyduğu kanunlar, hiçbir şey yaratmayan, bilakis kendisi yaratılmış olanın koyduğu kanunlara denk olur mu? Şüphesiz denk değildir. Bunu ancak akıl sahipleri anlar.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
Yoksa Allah'a, Allah gibi yaratması olan ortaklar buldular da yaratmaları birbirine mi benzettiler?" (Ra'd:16)
Acaba Allah gibi yaratıcılar mı buldular da,yalnız yaratıcının hakkı olan ibadet edilme ve hüküm koyma yetkisini onlara veriyorlar? Oysa bu yetkiler yalnız yaratıcıya aittir.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Bilmez misin ki; yer ve göklerin mülkü Allah'ındır?" (Bakara:107)
"Yerin ve göklerin mülkü Allah'ındır. Bütün işler Allah'a döndürülür." (Hadid: 5)
Göklerin ve yerlerin sahibi Allah olduğuna ve bu konuda hiç bir ortağı olmadığına göre yerlerde ve göklerde kanun koyma hakkı da yalnız O'na aittir.
"Mülkte O'na ortak yoktur." (Furkan: 2)
Yüce yaratıcının mülkte nasıl ki ortağı bulunmuyorsa aynı şekilde o mülkte kanun koyma hususunda da ortağı olmaması gerekir.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"O Allah ki; O'ndan başka ibadete layık ilah yoktur. Dünyada ve ahirette hamd O'nadır. Hüküm de O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz." (Kasas:70)
"Hüküm vermek yalnız Allah'a aittir." (Yusuf: 40)
Bu ayetlerde hükmün yalnız Allah-u Teâlâ'ya ait olduğu ve bu konuda hiç kimsenin pay sahibi olmadığı şüphe ve te'vile mahal bırakmaksızın bizlere apaçık bir şekilde bildirilmektedir.
"Evvelde ve ahirde emir Allah'ındır." (Rum: 4)
Bu ayet, her zaman, geçmişte ve gelecekte, kıyamete kadar ve kıyametten sonra, dünyada ve ahirette hüküm verme yetkisinin yalnız Allah-u Teâlâ'ya ait olduğunu göstermektedir.
Bütün alimler "hükmün yalnız Allah'a ait olduğu" konusunda hiçbir surette ihtilaf etmemişlerdir.
Şu da bir gerçektir ki; hüküm ve yasamanın yalnız Allah-u Teâlâ'ya ait olması tevhidin bir gereğidir.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Hüküm koymada Allah'a ortaklık yoktur." (Kehf: 26)
Şeyh Muhammed Emin Şankıtiy bu ayetin tefsirinde şöyle demiştir:
"Allah hüküm ve yasama konusunda hiçbir ortak kabul etmez. Hüküm yalnız O'na aittir. Hüküm vermede başkasının hiçbir yetkisi yoktur. Helal (serbest) Allah'ın helal kıldığı, haram (yasak) da Allah'ın haram kıldığıdır. Geçerli olan din Allah'ın indirdiği dindir. Geçerli olan hüküm de Allah'ın koyduğu hükümdür.
Allah-u Teâlâ şöyle buyuruyor:
"Hüküm vermek yalnız Allah'a aittir. O'ndan başkasına değil yalnız kendisine ibadet etmenizi emretmiştir. Dosdoğru din budur. Ancak insanların çoğu bilmez." (Yusuf:40)
"Hüküm yalnız Allah'a aittir. O'na güvendim. Güvenenler de O'na güvensin." (Yusuf: 67)
"İhtilafa düştüğünüz her şeyin hükmünü Allah'tan alın.." (Şura: 10)
"Yalnız Allah'ın hükmüne çağrıldığınız zaman kabul etmiyorsunuz. Fakat (bununla birlikte, şirk unsuru olan) başka hükümler söz konusu olunca kabul ediyorsunuz. Oysa, hüküm yalnız her şeye gücü yeten Allah'a aittir." (Mü'min: 12)
"Dünyada ve ahirette hamd Allah'adır. Hüküm O'nundur ve O'na döndürüleceksiniz." (Kasas: 70)
"Allah'dan başka her şey yok olacaktır. Hüküm O'nundur. O'na döndürüleceksiniz." (Kasas: 88 )
"(Hak onlara apaçık geldikten sonra) Onlar cahiliyyenin hükmünü (Allah'ın hükmünden başka bir hüküm) mü istiyorlar? İnanmış bir topluluk için Allah'dan daha iyi hüküm veren kim vardır?" (Maide: 50)
"Size apaçık (her şeyi açıklayan) kitabı indiren Allah'ın hükmünden başka bir hüküm kabul eder miyim?" (En'am: 114)
İşte bunlara benzer ayetler çoktur." (Edvaul Beyan Tefsiri c:1, s:292)
(Muhammed Emin ibni Muhammed El-Muhtar eş-Şankıtiy: Moritanya’ya ait Tinya beldesinde h. 1325 senesinde doğmuştur.)