Fikir7 Manset Haberler

17 Haziran, 2007

PJAK ve PKK; ABD emrindeki kardeş partilerdir

Hayaliyi bırak asıl senaryoya bak ABD'de dillendirilen senaryo bir düşünce kuruluşunun diyerek geçiştirilemez ama şu an Türkiye'nin hayaliden çok gerçek senaryoyla uğraşması gerekiyor.

İşte biri: PKK-PJAK-ABD
17 Haziran 2007 07:52

Ardan Zentürk'ün köşe yazısı

PKK-PJAK-ABD: Gerçek senaryo...

Baktım...

Amerika’nın önde gelen muhafazakar ‘düşünce kuruluşlarından’ Hudson Institute’ta gerçekleştirilen özel bir toplantıda ele alınan senaryolar buradaki aklı başındaki insanları hayli yaraladı...

Doğrudur...

Eğer, sizin, Washington’daki askeri temsilciniz, Süleymaniye’deki ünlü çuval olayının mimarı olarak tanınan ve bağımsız Kürdistan’ın tıpkı İsrail ve Tayvan gibi ABD’nin garantörlüğü altında olması için çalışan Kubat Talabani ile aynı masaya oturmuşsa...

Hele bir de, ortaya, ‘üst düzey PKK’lılar seçim öncesi Türkiye’ye teslim edilirse bu sadece AK Parti’ye yarar’ diye bir cümle çıkmışsa vay ki vay...

(İnanmak istemiyorum...

Ve Ankara’daki yetkililer ile Washington’daki Amerikalılar’ın bu konuya açıklık getirerek hepimizin birbirimize güven tazelememizi sağlayacaklarını ümit ediyorum...)

Geçelim...

Çünkü, Amerika, adına ‘think-tank’ denilen bu tür düşünce kuruluşlarının cennetidir ve hemen her gün bu tür kuruluşlarda düzenlenen toplantılarda en ‘absürd’ senaryolar enine boyuna ele alınıp, tartışılır, bir yerde geleceğe dönük dosyalar hazırlanır...

Benim derdim başka...

Ben burada gerçek senaryolar ile ilgilenmeyi tercih ediyorum...

Bakın bir tanesini anlatayım:

Örgütün adı PJAK...

İran’da molla rejiminin yıkılması, ülkenin ‘demokratik konfederasyon’ içinde yeniden yapılanması için silahlı mücadele veriyor. Ana kamplarının yeri: Kandil dağının güney tarafı. Kamplarına gidebilmek için Kandil Dağı’nın batı yakasında yerleşik PKK’lıların oluşturduğu en az yedi ayrı kontrol noktasından geçmeniz gerekiyor.

Neden?..

Çünkü PJAK denilen kuruluş, PKK tarafından kurulmuş bir örgüt. Bölge komutanlarından Zenar Ağrı’nın Mart 2007’de bir Amerikalı gazeteciye yaptığı açıklamada da altını çizdiği gibi, ‘Öcalan’ın fikirleri doğrultusunda hareket eden ve eylem yapan’ bir terör grubu.
Zaten, PJAK Başkanı Abdülrahman Hacı Ahmedi, daha önce PKK içinde yer alan bir eylem insanıydı. Aynı şekilde PJAK Koordinasyon Komitesi Başkanı İhsan Varya, bir önceki görevinde PKK’nın bölge komutanlarından biriydi. Örgütün kurucularından ve Mayıs 2006 yılında ölen Akif Zağros aynı zamanda PKK üyesiydi.
Ve hatta, Doğu Kürdistan Kadınlar Birliği adını taşıyan PJAK Kadın Kolları Başkanı Gülistan Doğan çok önemli bir PKK üyesidir.
PKK’nın önde gelen ismi Cemil Bayık’ın Haziran 2006 tarihinde Yunanistan’ın Eleftherotypia gazetesine verdiği demeç:
‘PJAK ve PKK kardeş partilerdir. Aynı köklerden geliyoruz aynı hedefleri yakalamaya çalışıyoruz...’
...
Ve Irak’taki ‘El-Garip işkencehanesi skandalını’ ortaya çıkartan ünlü Amerikalı gazeteci Seymour Hersh’in geçtiğimiz Kasım ayında New Yorker’da çıkan yazısı: ‘Geçtiğimiz altı ay içinde Amerikan ve İsrail istihbarat birimlerinin İran’da Kürt direnişini oluşturan PJAK ile yakın işbirliği içinde çalıştıkları da belirtiliyor. Bu gruba İsrail tarafından eğitim, Amerika tarafından da silah desteği sağlandığı bildiriliyor.
Pentagon’un sivil kanadını oluşturan isimler bu gizli çalışmayı doğruladı ve operasyonun İran üzerinde farklı baskılar oluşturma stratejisinin bir parçası olduğunu belirttiler...’

İşte bizim üzerinde konuşmamız gereken esas senaryo bu...
Bizi yaraladığını söylediğimiz, bir ‘enstitüdeki’ sanal senaryo...
Amerika ve İsrail’in, İran’a karşı geliştirdikleri askeri stratejilerde PKK ve bağlantısında PJAK isimli örgütü kullanmaları, onlara gelişmiş silah takviyesi yapmaları ve nihayetinde Türkiye’yi Kuzey Irak’a sokmamaktaki kararlılıkları gerçek senaryo...

Merak ediyorsunuz değil mi...

Bizlere bu kadar büyük acılar çektiren tüm bu gelişmiş teknolojili eylemlerin perde arkasında kimler var, kimler tarafından örgütleniyor, kimler maşalarını üzerimize salıyor...

Buyrun...

(Star)

Hiç yorum yok: