Türk Medyasinda cikan Senaryolara bakildiginda, AK-Parti´nin % 50 ye yakin halkin oyunu aldigi dikkate alinmamaktadir. Neden ?
Demokrasilerde cogunlugun borusu öter. Çikan sesin diger insanlari rahatsiz etmemesi kaydiyla tabi. Yani AK-Parti; karsisindakilere zarar vermeyen adayi Sn. Gül´ü sunmalidir. Bunu yaparken karsisindakilerinde gönüllerini almayi ihmal etmemelidir.
Gül kabul görmezse, referandum zaten kapida...
Bu ülke insani; Mevcut Cumhurbaskanligi sisteminin fasist Cumhuriyetcilerden alinip, demokratik Cumhuriyetcilere teslim edilmesini istemektedir.
Bu ülkeyi yöneten tüm kurum ve kuruluslari halk secmez ama Cumhurbaskani secer. Mevcut fasist düzene göre ne Cumhurbaskani ve nede bu Kurum ve Kuruluslar, Anayasa, Danistay, Sayistay Mahkemeleri, YÖK, TSK, vs..gibi....hicbir kimseye hesap vermezler.
Secimlerle mükafatlandirilan veya cezalandirilan halkin temsilcileri ise, bu ülkede iktidar degil, asil yukardaki, devlet denen iktidarin (GÜÇ`ün) kuklaligini, usakligini yapar.
Yilanin basi Cumhurbaskani ve Cumhurbaskanligi sistemidir. Bu sistemin degistirilmesi sarttir. Cumhurbaskani; halka hesap verebilmesi icin, halk tarafindan secilmelidir. Mevcut yetkilerinin muhafazasindada bir sorun yoktur.
Simdiye kadar bu makami, bu milleti ABD kölesi, sömürüsü olarak kullanan ABD taseronu CHP; Cumhurbaskanligi Kurumunun elinden gidecegini anladigi ve bunu önleyemedigi icin 2 taktige basvurmaktadir:
1. Bu makama mümkün oldugu kadar ABD ve kendi menfaatlerini gözetebilecek birini getirtmek. Bunun icinde Abdullah Gül´ü kabullenmeyerek, uzlasi adi altinda Sezer gibi birini bu makama getirttirtmek.
2. Cumhurbaskaninin yetkilerini azaltmak. Cumhurbaskaninin elinden alinacak yetklilerin kime veya hangi kurulus(lar)a verilmesi gerektigini -kasden- söylememektedir CHP.
Alinan yetkiler; CHP ye göre bir Kuruma devredilecektir. Bu Kurum ise Anayasa Mahkemesi üzerinde olusturulacak yeni bir Kurum olacaktir.
Tüm bu CHP ayak oyunlarina gelinmemesi gereklidir.
Bunun icinde;
1. Abdullah Gül´ün bir nezaket ziyareti neticesinde adayliginin ortaya konmasidir.
2. Gül´ün Cumhurbaskani secimi TBMM de kabul edilirse, 4. Madde yürürlüge konmalidir.
3. Gül; TBMM´inde Cumhurbaskani secilmezse, 4. Madde yürürlüge konmalidir.
4. Referanduma gidilmelidir ve Gül´ün referandumla Cumhurbaskani secilmesi mümkün kilinmalidir.
Cumhurbaskanligi kalesi ele gecirilmedigi sürece, ABD ve Israil emrindeki - yukarda sözü edilen- kurumlar ve kuruluslar bu ülke ve bu ülke insaninin menfaatine calismayacaktir.
Bu ülkenin en büyük sorunu; kendi kurum ve kuruluslarini ABD´nin ve Israil´in hegemonyasindan kurtarmasinda yatmaktadir. Bu hegemonyanin temsilcisi olan tüm kurum ve kuruluslara herseyden önce el atmak AK-Partinin boynunun borcudur.
Secmeni bunu istemektedir kendisinden. Bunun icinde kendisine 4 yillik bir süre vermistir secmeni.
Eger AK-Parti bu misyionunu yerine getirmezse bu sürecte, halkin kendisini terkedecegini de bilmesi gerekir.
Bu yazi www.haber7.com/ da yayinlandi.
Fikir7 Manset Haberler
25 Temmuz, 2007
ABD ve Israil´in taseronu Cumhurbaskanligi Kalesi
Yazar: mim Tarih: 25.7.07
Eklentiler: Hükumete UYARI....
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder