Fikir7 Manset Haberler

20 Aralık, 2007

Sarikamis Destani

Sarikamis Destani














Allah-u Ekber Dagi


Enver Pasa
















Tuggeneral Hasan Izzet Pasa
















Tuggeneral Hakki Pasa
























TSK'ya göre Sarıkamış'ın sırrı





















TSK'nın gözüyle Sarıkamış:
20 Aralık 2007 00:15


Genelkurmay Başkanlığı, 22 Aralık 1914-15 Ocak 1915 tarihleri arasında gerçekleşen Sarıkamış Harekatı'nda 60 bin Türk askerinin şehit olduğunu açıkladı.

Genel Kurmay Baskanligi delillere dayandirilmis Sarikamis arastirmalarini görmemezlikten gelerek, verilen sehit sayisi 120.000 iken, bunun yarisini yani 60.000 adedini belirtmekle, bilimsel arastirmalari gözardi mi etmek istemektedir ?

Genelkurmay Başkanlığı, Sarıkamış Harekatı'nda Ruslar'ın da 30 bin kayıp verdiğini ifade etti.
Savaşta, Ruslar tarafından 200 subay, 7 bin erin esir, 20 makineli tüfekle 30 topun ganimet olarak alındığını, Doğu Anadolu'nun Rusların işgaline maruz kaldığını vurguladı.

Genelkurmay Başkanlığı, Sarıkamış Harekatı'nın yıldönümü dolasıyla internet sitesinde bilgi notu yayınladı.

Osmanlı Devleti'nin Almanya ile yapılan anlaşma sonrasında (1907 de Enver Pasanin Osmanli devletinin bilgisi disinda, Osmanli Devleti adina, Almanlarla yaptigi gizli ittifak anlasmasi) Birinci Dünya Savaşı'na girmek zorunda kaldığı ifade edilen bilgi notunda, "Ancak Balkan Savaşı'ndan yeni çıkmış olması ve yeterli hazırlıkları yapma imkânı ve zamanı olmadığından dolayı, savaşın ilerleyen dönemlerinde büyük olumsuzluklarla karşı karşıya kalmıştır" denildi.

Genel Kurmay her nedense asil ittuifak anlasmasinin 1907 de yapildigini, bu anlasmadan bihaber olan Osmanli Devletininde bu nedenle tedbirsiz yakalandigini, her nedense dile getirmekten kacinmaktadir.

Osmanlı donanmasına bağlı Yavuz ve Midilli gemilerinin olduklarini Sivastopol'u bombardıman ettiklerini ifade eden Genel Kurmay, bu gemilerin Türk gemileri olmadigini nasil oluyorda göremiyor ve ifade edemiyor ?
Bu gemilerin Baskomutanlarinin, komutanlarinin, askeri mürettebatinin ve silahlarinin Alman olduklarini gözardi eden bu ifadede, bu gemilerin Türk Bayragi cekilmekten baska türklük ile hicbir ilgileri olmadigi belirtilmemis.
Bu 2 gemi; Canakkale bogazindan gecmesine izin verdigimiz, Ingiliz savas gemilerinin önünden kacarak canakkale bogazina girerek kurtulan Alman gemileri idiler. Bu gemileri ellerinden aldigimiz yani kurtardigimiz sebebi ile Ingilizler tarafindan 1.Dünya savasina müdahil edilmedik mi ?
Yani 1.Dünya savasina girdirilmemizin nedeni bu gemiler degilmiydiler ?

Genel Kurmayin bu ifadelerinde bu Cephenin bas komutaninin Türk olmadigi Sander von Liman yani Alman olduguda gizlenmistir.

Sivastopal´in, Rus Donanma ana Limaninin bombardimanindan ve Rus donanmasina bu gemilerle büyük zayiatlar verildikten sonra Ruslar missilleme olarak bize saldiriya gecmislerdir. Genel Kurmayin verdigi bilgiler icerisinde bu gercekler gözardi edilmistir.

1 Kasım 1914 günü Rus ordusunun hududu geçerek baskın tarzında taarruza başladığı, Erzurum genel istikametinde ilerleyen Rus kuvvetlerinin, 7-12 Kasımda Köprüköy ve 17-20 Kasım'da cereyan eden Azap muharebelerini kaybederek geri çekilmek zorunda kaldığı ifade edildi.

Savaşın ilk aylarında meydana gelen bu durumun, ordunun subay ve erleri üzerinde olumlu bir etki yarattığı, ancak ağır zayiat veren 3'üncü Türk Ordusu'nun geri çekilen düşmanı takip edemediği, daha elverişli bir arazide toplanmak, takviye kuvvetlerinin gelmesini beklemek ve yeni bir Rus taarruzunu karşılamaya hazır olmak amacıyla 8-10 km kadar geri çekildiği kaydedildi.

Avrupa'da savaşın mevzi harbine dönüşmesi ve Galiçya'da Avusturyalıların Ruslar karşısında zor durumda kalmaları üzerine Başkomutan Vekili(Baskomutan Sander von Liman idi) Enver Paşa, müttefiklerin Avrupa'daki yükünü hafifletmek için "Alman Başkomutanlığının da etkisiyle" Doğu Cephesi'nde Rusların imhasını hedef alan büyük ölçüde kuşatıcı bir taarruza karar verdiği ifade edildi.

Enver Paşa, icra edilecek bir taarruzla 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda (93 Harbi) Doğu Anadolu'da kaybedilen toprakların (Kars, Batum, Artvin ve Ardahan) geri alınmasını ve müteakiben harekâtın Kafkasya'ya aktarılmasını mümkün görüldüğü kaydedildi. Taarruzun bahara bırakılmasını öneren 3'üncü Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa'yı görevinden alarak 3'üncü Ordu Komutanlığını kendi üzerine aldığı ifade edilen bilgi notunda şu bilgilere yer verildi:

"Bu harekâtı icra edecek 3'üncü Ordu; 9, 10 ,11'inci Kolordular ve 2'nci Süvari Tümeninden oluşuyordu. Cephedeki Rus mevcudu 100.000, 3'üncü Ordunun mevcudu ise 120.000 idi. Türk ordusu sayıca fazla olmasına rağmen Ruslar, ağır silah, topçu ve donatım bakımından kesin bir üstünlüğe sahiptiler. 22 Aralık 1914 - 15 Ocak 1915 tarihleri arasında cereyan eden Sarıkamış Muharebeleri'nde Türk Ordusunun uyguladığı plan, bir kolorduyla düşmanın cepheden tespitini, iki kolorduyla kuzey kanadından kuşatılarak düşman cephesinin 30-35 km kadar gerisindeki Sarıkamış'ın ele geçirilmesiyle büyük düşman kuvvetlerinin imhasını öngörüyordu.


Enver Pasa 3. Orduyu teftis ediyor

Tamamen karlarla kaplı, çok yüksek dağlık ve yolsuz bir arazide o günün koşulları altında kış donatımından yoksun yaya ve atlı birliklerle yapılan bu harekât çok riskli idi. Özellikle 10'uncu Kolordu birlikleri, Allahuekber Dağları'nı aşarken çetin zorluklar ve kış şartları sebebiyle gerek miktar gerekse mevcut silahlar yönünden çok zayiat vermiştir. Nitekim Türk kuvvetlerinin büyük bir kısmı soğuktan donarak ölmüştür. Sarıkamış'a girebilen 300 kişilik bir kuvvet de Ruslar tarafından geri atılmıştır. Bu başarısızlık karşısında Enver Paşa, 10 Ocak 1915'te 3'üncü Ordu komutanlığını Tuğgeneral Hafız Hakkı Paşa'ya devrederek İstanbul'a dönmüştür."




Bu ifadelerle Genel Kurmay verdigi sehid sayisinin 60.000 olmadigini, (farkinda olmadan) 120.000 oldugunu teyid etmektedir.





















ŞEHİT ASKER SAYISI 60 BİN















Bilgi notunda, muharebelerde Rusların zayiatı 30 bin, Türklerin zayiatının ise 60 bin olduğu kaydedildi. Savaşta, Ruslar tarafından 200 subay, 7 bin eri esir, 20 makineli tüfekle 30 topu ganimet olarak aldıkları, Doğu Anadolu'nun Rusların işgaline maruz kaldığı vurgulandı.















Hilal-i Ahmer Teskilati Donmus Askerleri Toparlarken

Sarıkamış Harekâtı ile ilgili haberlerinin, ancak sonradan kamuoyu gündemine geldiği, burada olup bitenlerin çok sonraları açıklığa kavuştuğu ifade edilen notta şu bilgiler yer aldı: "Sarıkamış Kuşatma Harekâtı; düşman kuvvetlerinin arkasına düşmeyi hedef alan başarılı bir plandı. Ancak stratejinin faktörlerinden zaman ve iklim şartları iyi değerlendirilemediği için bu sonuç kaçınılmaz olmuştur.






Ruslarin topladiklari Donmus Türk Askerlerinin Cesedleri

Genel Kurmay maalesef zaman ve iklim faktörlerini öne sürerek, 120.000 insanimizin kaybinin arkasinda yatan asil nedeni farkedememektedir.
Burada yürütülen savaslarin hepsi Alman Komutani Sander von Liman´in yani Almanlarin komutasi altinda yani Almanlarin cikarlari icin yapilmistir. Alman tarihine göre de Almanlari ilgilendirmiyordu, bizim ne kadar asker sehid verdigimiz. Bizim mümkün oldugu kadar zayiflamamiz, onlarin cikarlarina idi.
Osmanli Devletinin icerisine soktuklari hain Enver Pasa sayesinde Osmanlinin kolunu, dalini kirmislardir.

1915 yilinda Sarikamista,
1917 yilinda Filistin Cephesinde
1918 yilinda Suriye Cephesinde Almanlarin bize verdirttikleri zayiatlar sayesindedirki, Osmanli Devleti yikilabilmistir.

Sarıkamış, Türk harp tarihinin en acı muharebelerine sahne olmuştur. Türk Ordusu, ağır koşullar altında yapılan bir muharebede kahramanca savaşmıştır. Türk Ordusunun kayıplarındaki asıl etkenler, çetin arazi ve şiddetli kış şartları ile teçhizat eksikliği ve ikmal yetersizliğidir. Çok ağır koşullar altında kahramanca savaşan Türk askeri, muharebenin sonuna kadar direnmiş, vatanını korumak ve başarıya ulaşmak için sonsuz gayret göstermiştir. Sarıkamış Harekâtı, Türk milletinin vatanı ve kutsal varlıkları uğruna neler yapabileceğinin bir delilidir."









Gönü isterdi ki, Osmanli Arsivlerini bu milletten gizleyen Genel Kurmay, hic yoksa kendisi inceleseydi bu arsivleri ve gecmisimizi DOGRULARLA yazsaydi.

Yukardaki verdigim tüm bilgiler; Orijinal Osmanli Mühürü ve imzasi mevcut olan belgelerin bulundugu Alman Arsivlerindendir.

Hiç yorum yok: