11-06-2001 Özgür Politika
20 milyar dolarlık milli gelirin yarısını alan ve 50'ye yakın şirketle Türkiye'nin en büyük ekonomik gücü olan silahlı güçler, en büyük israf ve yolsuzluk kapısı. OYAK'ta 112 trilyon liralık yolsuzluk yapıldığı iddia edilirken hortumcu paşalar korunuyor.
MEHMET ÖZGÜL
Türkiye'de, "Cumhuriyet tarihinin en büyük krizi" olarak nitelendirilen ekonomik ve siyasi bunalımda, en büyük rolü Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) oynuyor. Milli gelirin nerdeyse yarısını alıp tüketen TSK'ya bağlı Ordu Yardımlaşma Kuruluşu (OYAK) ile Türk Silahlı Kuvvetleri Güçlendirme Vakfı (TSKGV) vergiden de muaf tutuluyor. Bu vakıfları aracılığıyla yönettiği dev sanayi ve ticari işletmelerle Türkiye'nin en büyük ekonomik gücü olan TSK, diğer işletmelere göre çok daha az vergi veriyor. Devleti asıl yöneten, dolayısıyla krizden asıl sorumlu olması bir yana TSK, verilmek istenen imajın aksine yolsuzluklarda rol oynayan hortumcu generalleriyle ekonomik krizde baş rol oynuyor.
112 trilyon açık
TSK mensuplarınca, 1 Mart 1961 tarihinde, Milli Savunma Bakanlığı'na bağlı olarak kurulan OYAK'ın son Genel Kurulu 14 Nisan'da yapıldı. Genel Kurul'a ve kamuoyuna sunulan rapora göre, 2000 yılında OYAK'ın iştiraklerinin brüt satış hasılatı 2.3 katrilyon lira ve brüt kar toplamı 287.7, net 81.2 trilyon lira olarak gerçekleşti. OYAK 2000 yılında varlığını bir önceki yıla göre yüzde 59 oranında artırarak 551,5 trilyon liraya çıkartarak, aynı yıl elde edilen aktuaryal kar ise 217,4 trilyon liraya ulaştı.
Ancak bu açıklamaların gerçeği yansıtmadığı, en azından eksik olduğu, Genel Kurulda 112 trilyon liranın hesabının verilemediği öğrenildi. 41. Genel Kurul'a katılan bir "emekli general"in gazetemize ulaştırdığı bilgilere göre, Genel Kurulda 112 trilyon liralık kayıbın tartışıldığı bildirildi. Ancak "Genel Kurulda gündeme alınan ve müzakere edilen konuların kayıt altına alınıp yayımlanması bir zorunluluk iken", kamuoyuna açıklanan belgelerde bu tartışmalara ve tutanaklara yer verilmedi. "Bunların kayıtlardan çıkarılarak gizlenmesini ve üstünün örtülmesini amaçlayan bir anlayışla, uçurulan 112 Trilyon liranın kimler tarafından hortumlandığının anlaşılması mümkün olmayacaktır"Êdiyen emekli general yapılan bu büyük yolsuzluk nedeniyle gazetemize çeşitli bilgiler gönderdi.
Emekli general, OYAK'daki müthiş yolsuzluğa ilişkin şunları açıklad: "OYAK'ın 112 Trilyon Lirası buharlaştırıldı. Bu, sermayesinin yaklaşık 1/5'i demek. Her bir askerin alın teri ile kazandığı maaşından kesilen paralardan oluşuyor. Hortumcu, askerin bu alın terine göz dikmenin ötesinde, 112 Trilyon lirayı uçurmuş bile.
Kendini temizlemeyen çevresini temizleyemez
Konuya ilişkin bilgiler verirken oldukça tepkili ve gergin olan "emekli general" açıklamasında ard arda şu soruları sıralıyor;
"Hortumcuların bu marifetinin tutanaklardan çıkarılması ile bu para yerine döndürülmüş mü oldu? İstanbul'un dağını taşını teminat gösterip askerin alın terinden damlalarla biriktirilen bu paraları kimler, kimlere peşkeş çekti?
Halktan gizlemekle bu hortumlamanın önünü aldığını zannedenler; sivillerde olduğu gibi, askerin de yolsuzluklara kanat gerdiği, koruduğu anlayışını güçlendirdiğini anlamıyor mu?
112 Trilyon Lira kimlerin cebine gitti; kendini temizleyemeyen çevresini temizleme kararlılığını gösterebilir mi?
'Ben bu işe Korgeneralliğimi koydum' diyerek rütbelilerden 10'ar milyon lira toplanması emrini veren Korg. Erol TUTAL bu yolsuzluğun neresinde? Hortumlanan 112 Trilyon Lira yine bizim alın terimizden kesilen 10'ar milyon lira ile mi kapanacak?"
OYAK Genel Müdür Yardımcısı Öner: Yalan
OYAK Genel Müdür Yardımcısı Caner Öner ise, ÖZGÜR POLİTİKA'ya yaptığı açıklamada, "OYAK'ta 112 trilyon liralık yolsuzluk olduğuna dair iddialar yalandır" dedi. "Peki böyle bir sorun Genel Kurulda tartışıldı mı, sözkonusu edildi mi?" şeklindeki sorumuzu da Öner, "bilemiyorum, bilgim yok" şeklinde cevaplandırarak ayrıntı vermekten kaçındı.
Genel Kurul kararlarında itiraf
Ancak, kamuoyuna açıklanan 41. Genel Kurul kararlarının satır araları "emekli general"i doğruluyor. Genel Kurul, 3 nolu kararında şöyle deniyor: "37 nci Genel Kurul'un 7 no'lu kararı doğrultusunda, kurumun tüm hesaplarının bağımsız bir kuruluş tarafından her yıl incelenerek Genel Kurul ve Temsilciler Kurulu'na, Kurum düşünceleri ile birlikte sunulması hususunun usul ittihaz edilerek, her yıl Genel Kurul'a bu konuda rapor sunulması."
Bir önceki Genel Kurulda ise yine, 3 kurul önce denetim yönünde alınan bu kararın "bu güne kadar uygulanmamasının nedenlerinin Yönetim Kurulu tarafından bir rapor halinde 41'inci Genel Kurula sunulması" isteniyor.
Milli bütçenin yarısı Ordu'ya
Sayısı 1 milyona varan silahlı güçler milli gelirin ve bütçenin en büyük pay sahibi durumunda. Türkiye'nin Gayri Safi Milli Hasılası (GSMH) toplam 20 milyar dolar civarındayken, Ordu'ya bütçeden ayrılan pay ise 8.7 milyar dolar. Yani milli gelirin toplam %43.5'i Ordu'ya ayrılıyor. Ordunun dışında polise, MİT'e, koruculara ayrılan bütçe payı ile birlikte ortaya büyük rakam çıkıyor. Bu durumda milli gelirin yarısı hiç bir üretici fonksiyonu olmayan silahlı güçlere gidiyor. 2030 yılına kadar 150 milyar dolarlık (yüzde 60'ı ABD firmalarına verilen) yeni projeler oluşturan Genelkurmay, ekonomik krizle birlikte 19,5 milyar dolarlık 32 projeyi ertelediğini duyurdu. Ancak Genelkurmay Başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, "projelerin iptal edilmediğini, bir-iki yıl içinde başlanacağını" söyledi. Savunma harcamalarına hiç kimsenin müdahale etme ve soru sorma gücü- yetkisi bulunmuyor. Son olarak sadece Okyanuslarda kullanabilecek bazı uçak gemisi siparişlerinin Genelkurmay tarafından neden verildiğini soracak bir güç yok.
İlginç uygulama
Ordu'da tasarruf genelgelerine rağmen ilginç uygulamalar yaşandı. 2000 yılı içerisinde kullanılmayıp 2001 yılına devredildiği tespit edilen 1090 proje kaynaklarının bir an önce harcanması doğrultusunda en geç 25 Ocak 2001 tarihine kadar projelerin teknik şartnamelerinin hazırlanarak gönderilmesi isteniyor. Bütçe kanununun 53. maddesi yıl içerisinde kullanılmayan kaynakların bir sonraki yıla devredilmesi öngürülmesine rağmen TSK'de "eğer bu yılki bütçeden bize ayrılan payı kullanmazsak tasarruf tedbirleri doğrultusunda önümüzdeki yılın bütçesinde ciddi kesintilere gidilebilir" mantığıyla harcanma yoluna gidilerek ciddi kaynak kaybına yolaçılıyor.
Lojmanlarda büyük israf
Türkiye'de sayısı 335 bini bulan kamu lojmanları Maliye Bakanlığı KİT'ler ve yerel yönetimler dışındaki kamu lojmanlarının sayısını 230 bin olarak açıkladı. Bunun 110 bininin ordu ve polise ait olduğu ifade edildi.
Tasarruf genelgelerine rağmen bugün de askerler için lojman yapımı sürüyor. Son olarak devam eden lojmanların "Alarm İskan Tesisi" olduğu bildiriliyor. 2001 yılı için ilk etapta 200 daire olarak planlanan ve 2 trilyon liraya mal olan "lojman"lara genelgelerden kurtulmak için "tesis" adı verildiği belirtildi. Öte yandan kamu kuruluşlarının elinde bulunan taşıtların üçte biri olan 26 bin taşıtın teslim edilmesinin istenmesine rağmen sadece 300 tanesini teslim edildiği kaydedildi.
ABD'de Genelkurmay hesabı
Tasarruf tedbirlerine uymayan TSK'nin bir de ABD'de 18 milyon dolarlık hesabı olduğu ortaya çıktı. Bu para Genelkurmay'ın ABD New York Ziraat Bankası 20222301 nolu hesabında bulunuyor. Yıllık 6.74 faizle bankada tutulan hesabın 12 Ocak 2001'de dolan vadesi bir yıl daha uzatıldı. Bu kadar büyük bir kaynağın ekonomik kriz içinde, bir kenarda atıl bir vaziyetde tutulması ciddi bir çelişki ortaya çıkarıyor.
Fikir7 Manset Haberler
09 Aralık, 2007
Yolsuzluk ve rant ordusu
Yazar: mim Tarih: 9.12.07
Eklentiler: tsk ve yolsuzluklar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder