Fikir7 Manset Haberler

09 Aralık, 2007

soyad kanunu zorbaligi






Soyadı Kanunu'nun yürürlüğe girmesinden sonra yurdun her tarafında soyadı almak için yoğun bir çalışma başlatıldı. Peki dedelerimizden bize miras kalan soyadlarımızı nasıl aldık? Kanununun uygulanışı esnasında yaşanan ilginç bir olay:
09 Aralık 2007 12:23
Yazı boyutunu büyütmek için

Soyadı Kanunu çıktığı dönemde, çoğu vatandaşın lakaplarının sözlükteki eş ya da zıt anlamlarını aldığı ya da nüfus memurlarının bu tür yönlendirmelerde bulunduğu bildirildi.

Şanlıurfa Barosu Başkanı araştırmacı yazar Müslüm Akalın, eski nüfus kütükleri ve tapu kayıtları ile Şer'i Mahkeme sicillerinden derlediği bilgileri ''Lakaptan Soyadına'' başlıklı makalede yayınladı.

''Soyadı Kanunu''ndan önce bireylerin ya da ailelerin lakaplarıyla tanındığına işaret eden Akalın, kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yurdun her tarafında soyadı almak için yoğun bir çalışma başladığını vurguladı.

Soyadı Kanunu'ndan önce, vatandaşların ''Şaşo Mehmet, Şor Mahmut, Tahta Mehi, Üçkağıt Mustafa, Arapkesen Halaf, Belangaz Hüseyin, Burunsuz Muhammed, Cennetkuşu Abiş, Palabıyık Casım'' gibi lakaplarla anıldığını kaydeden Akalın, kanunla birlikte nüfus memurlarının, vatandaşlara yaptıkları iş ya da lakaplarına uygun olarak, ''Kahkeci, Katırcıoğlu, Tamburacı, Yağlıkçı, Leblebici, Şerbetçi, Madarcı, Harmancı, Kınacı, Sakacı, Sarraç'' gibi soyadları verdiklerini anlattı.

NE GÜNE KALDIK

Akalın, Soyadı Kanunu'nun uygulanışı esnasında ''Negünekaldık'' soyadının verilmesiyle ilgili Hafız Halil Efendi ile dönemin nüfus memuru arasında geçen olayı şöyle anlattı:

''-Halilürrahman (Balıklıgöl) civarında oturan Hafız Halil Efendi'ye yakınları, belediyenin tellallarının 'soyadı' alınması için çağrı yaptığını ve bunun için verilen sürenin az kaldığını söylerler.

Belediyeye giden Halil Efendi, sıra kendisine geldiğinde nüfus memuru ile arasında şu diyalog geçer;

-Hafız Efendi buyur.
-Şimdi ne yapacağız, begim.
-Bir soyadı seçeceksin, sen ve ailen bu soyadını taşıyacak.
-Peki, 'Dağ' olsun o zaman.
-Onu aldılar, başka.
-'Bilgin' olsun.
-Onu da aldılar, başka.
-'Bilgiç' olsun,
-Onu da aldılar, başka.
-Birşey almazsak olmaz mı?
-Olmaz başka bir şey söyle.
-Ne güne kaldık yahu!
-Nüfus memuru; (hah bu olur işte) diyerek Hafız Halil Efendi'ye
''Negünekaldık'' soyadını verdi.''


BAZILARI AYNI SOYADI KULLANIYOR

Akalın, nüfus kütükleri ve tapu kayıtları ile Şer'i Mahkeme sicillerinin dönemin sosyo ekonomik durumunu yansıtması adına da önemli olduğunu söyledi.

Akalın, araştırmanın, Şanlıurfa'da 1900'lü yılların başında Müslüman nüfusun çalıştığı meslekler ile sosyal ve ekonomik durumun panoramasını yansıttığını kaydetti.

AA

Hiç yorum yok: