Fikir7 Manset Haberler

30 Ekim, 2005

Israil Türk Parasi ile kuruldu !!

"İsrail, Türkiye’den kaçırılan paralarla kuruldu"
PROF. DR. CEMAL ANADOL:

"İşportacı Yahudi’yi, fabrikatör yaptık"
"Türkiye’nin 11 Eylül’ünü Yahudiler yaptı. "


Prof. Dr. Cemal Anadol kimdir?

Enver Paşa, Sütlüce Faciası’nda ölen Nuri Paşa ile kan bağı var. Aylık Yeni Kuvayı Milliye Dergisi’nde başyazarlık yapıyor.
Eseleri:
Tarihin Işığında Ermeni Dosyası, Türk Kültür ve Medeniyeti, Atatürk ve Sanat, Köroğlu, Türkiye'de Din ve Vicdan Hürriyeti, Çeçenler - Çağımızın Gerçek Kahramanları, Türkler - Tarihe Hükmeden Millet, Yunus Emre - Gönüller Sultanı, İsrail ve Siyonizm Kıskacında Türkiye bunlardan bazıları. (İ.A)

SUNUŞ:

İsrail ve Siyonizm Kıskacında Türkiye’ kitabında;

Türkiye’nin yeraltı zenginliklerinin çıkarılmasının kimler tarafından engellendiğini, Yahudiliğin din kitaplarında ‘Yahova sahtekârdır’ dendiğini,
Türkiye’nin 11 Eylül’ü olarak nitelendirilebilecek bir olayı Nuri Paşa Hadisesi’nin (Sütlüce Katliamı) detaylarını, İsrail’in Türkiye’den kaçırılan paralarla kurulduğunu,
Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin kim tarafından Mason Locası olarak nitelendirildiğini,
İsrail Parlamentosu’ndaki Nil’den Fırat’a kadar uzanan haritayı, ekonominin kötü olmasından dolayı pazarlardan meyve sebze artıkları toplayan müdürleri, şefleri anlatan Cemal Anadol, iktidarlara özel toplantılarda neleri yapacaklarının, neleri yapmayacaklarının söylendiğini belirtti.
Anadol, Dinlerarası Diyalog hakkında ise oldukça farlık bir yaklaşım sergiliyor. (İ.A)

‘Yahova, namussuzdur’ diye kendileri yazmışlar… Kitabınızın adı ‘İsrail ve Siyonizm Kıskacında Türkiye’ …

Anadol:
- “Yahudiler, Yahudi olmayan herkese düşmandırlar, Yahudiler, Tevrat’ı tahrif (değiştirmek) etmişlerdir, Yahudiler anlaşmalara uymazlar, Yahudilerden dost olmaz, Yahudilere sır verilmez, …”
Birinci kitabım Siyonizm’in Oyunları. Otuz sene evvel çıktı.
Bu kitaptaki pek çok şey orada da vardır. Ancak hiç kimsenin sesi çıkmadı. Çıkmazdı. Çünkü, arada temel kaynaklar var. Kur’an-ı Kerim var.
Çocuk oyuncağı değil. Şurayı bir parça oku. (Bana, Ahmet Tekin’in yazdığı Kur’an’ın Anlaşılmasına Doğru adlı kitabının ek bölümünde yer alan indeksten Yahudilerle ilgili ayetleri okutuyor. Seslice okuyorum. Bölümde; “Yahudiler, Yahudi olmayan herkese düşmandırlar, Yahudiler, Tevrat’ı tahrif (değiştirmek) etmişlerdir, Yahudiler anlaşmalara uymazlar, Yahudilerden dost olmaz, Yahudilere sır verilmez, …” vb … yazıyor. İ.A) Kur’an-ı Kerim bu. Herhangi birinin yazdığı yazı değil. Yahudilerin bazı kitapları var. Kendileri hazırlamışlar. Tevrat, Muharref Tevrat’tır. Tahrif edilmiş Tevrat’tır. Bunların kitapları çeşit çeşittir. Hıristiyanların kitapları da öyle çeşit çeşittir. Yahve veya Yahova, onların Allah’ıdır. Yahve, ahlaksızdır, Yahve, namussuzdur, Yahve bilmem nedir diye kendileri yazmışlar.

Soru:
- Bunu kendileri mi söylüyor?
Cevap:
- Tabi. Çeşitli kitapları var ya onların. Talmudları falan.
Soru:
- Şaron, dünyanın en alçak adamıdır O kitaplarda ‘Yahova sahtekârdır’ falan mı deniyor?
Cevap:
- Tabi, tabi. Benim kitabı okursanız görürsünüz. Kim ne diyebilir? Bugün Ariel Şaron ortada. Yetimhaneleri bombalıyor. Hastaneleri bombalıyor. Çocuğu getiriyor, kurşuna diziyor. Televizyonlar gösteriyor. Dünyanın en alçak adamlarından bir tanesi, Ariel Şaron. Biz yazmışız. Yazmayalım mı?

Soru:
- Ne yazdınız?

Cevap:
- Bunları yazmışız.

Soru:
- Bush da Putin de alçaktır Ariel Şaron alçaktır diye mi yazdınız.

- Budur işte… Bunun gibi insanlık düşmanları çok. Bugün Rusların başındaki adam da insanlık düşmanı. ABD’nin başındaki adam da insanlık düşmanı. Bunlar günün birinde hesabını verecekler bunun. Aynı şekilde Sırp kasabı falan da var.

- Yahudiler rahatsız olmuyor mu yazdıklarınızdan?

- Yahudiler… Orada (kitapta) bazı şeyler var. Onların üzerinde hiç duramıyorlar. Duramazlar. ‘Bile bile hakaret ediyor’ diyorlar. ‘Bizi küçültüyor’ vesaire diyorlar. Hâlbuki kendi kitaplarında geçiyor. Mesela, Nuri Paşa Hadisesi var kitapta.

- Türkiye’nin 11 Eylül’ünü Yahudiler yaptı Ne zaman oluyor bu olay?

- 1948 senesinde. Arap-İsrail harbinin en civcivli zamanı. Meşhur kahraman Nuri Paşa. Yani Kafkas İslam Ordusu’nun komutanıyken Azerbaycan’a gidip orada Hükümet kurmuş olan adam. 1948’de bir hadise oldu. (Olay, 2 Mart 1949’da olmuştu. İ.A) Ben o zaman 15 yaşındaydım. Nuri Paşa Mısır’a gitti. Külliyetli miktarda silah ve cephane siparişi aldı. Buraya geldiği günün ertesi günü silah fabrikasında yangın çıktı. O tarihte 30 tane Yahudi çalışıyordu orada. 30 kişiden hiçbirisi fabrikada yoktu. Tıpkı ikiz kuleler hadisesi gibi. İkiz kulelerdeki Yahudiler de olaylar sırasında yoktu. Fabrikada bir kapı açıktı o sırada. Eğer o kapı kapanmazsa İstanbul’un büyük bir kısmı havaya uçabilirdi. Nuri Paşa içeriye girdi kapıyı kapattı. Paramparça oldu. Parçası bile bulunamadı. Hükümet ört bas etti. İsmet İnönü Hükümeti. İsmet İnönü’nün başka olayları da var biliyorsunuz. Yunanlılar, Ege Adalarını ‘Işıkları sizden görünüyor’ diyerek bize vermek istedikleri zaman ‘Dünyayı karşıma alamam’ demişti.

- İşportacı Yahudi’yi, fabrikatör yaptık Yahudilerle ilgili mağdur halk izlenimi var

- Hayır. Mağdur değil. Problem bizde. Eskici Yahudi’yi, işportacı Yahudi’yi fabrikatör Yahudi yaptık. Cumhuriyet tarihi boyunca biz bu adamları böyle yaptık. Mesela Ermenistan’da hiç Türk yok. Türkiye’de 70 bin Ermeni var. Bu bir tezat teşkil etmiyor mu? Ayrıca bazı milletlerin kendi devletleri var.

- İsrail, Türkiye’den kaçırılan paralarla kuruldu Bu devletler nasıl bir yapıda?

- 1948’de kurulmuş olan İsrail. İsrail, Türkiye’den kaçırılan paralarla kuruldu. Buna niye itiraz etmiyorlar. İsrail’in dörtte biri Türkiye’den kaçırılan paralarla finanse edilmiştir.

- Sonuçta ‘Gerçekleri yazıyorum’ diyorsunuz. Ayrıca “En büyük sömürücü Yahudilerdir” diyorsunuz. Bunu açar mısınız biraz?

- Dünyadaki hadiselere bakarsanız görürsünüz.

- Kuklanın ipleri Yahudi’nin elinde Kitabınızda Siyon Protokolleri, Bilderberg falan geçiyor. Masonlardan bahsediyorsunuz. Bunları kukla varsayarsak, kuklacı Yahudiler mi diyorsunuz?

- Tabi tabi… Kuklanın ipleri Yahudi’nin elinde.

- Milli Olimpiyat Komitesi, Mason Locasıymış Mesela Bilderberg toplantılarına Devlet Bakanı Ali Babacan da katılmıştı. Bu toplantılarda ne konuşulduğu ve ayrıntılar kesinlikle söylenmiyor. Ve katılanlar ülkelerinde önemli yerlere geliyorlar diye bir kanaat var. Örnek, Mesut Yılmaz. Başbakan oldu. Ne dersiniz?

- Benim başımdan da geçti. Gazeteci Haluk Sam vardı. Öldü. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nde. Onunla zaman zaman dalaşırdık. Zaman zaman da güzel konuşurduk. Dedi ki ‘Biz mason locasıyız. Bize kimse karışamaz’ Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi için söylediği söz. Ben de bunu manşet yaptım, Bizim Anadolu Gazetesi’nde.

- Olimpiyatlarda etkin olan kitleden bahsediyoruz değil mi?

- Tabi. Devletin oluk gibi para akıttığı bir yer. Ben uluslararası atletizm hakemiyim. Uluslararası atletizm hakemi olmak için Dönme, Mason ya da Yahudi olmak lazım değil. Yalnız Atletizm’de lazım değil. Basketbol’da lazım.

- Neden?

- Kaç kişi uluslararası hakem olmuşsa onların hepsi ya Yahudi’dir ya Mason’dur ya da Sabetaist’tir. Ya da karısı Yahudi’dir.

- Siyonizm işte bu

- Pek çok kişi ‘Her şeyi Siyonistler yapıyor’ deyince bunu söyleyenler saplantılı insanlar olarak niteleniyor.

Zaman zaman, falan hükümet filan hükümet zamanında devlet adamlarımız İsrail’e gidiyor.

Knesset’te arkalarına baksınlar Başbakan Erdoğan da gitmişti.

Gidenleri Knesset’te (İsrail Parlementosu) götürüyorlar. Adam orada oturuyor. Arkasına dönüp baksa Nil’den Fırat’a kadar uzanan harita var.

İsrail Meclisi’nde Türkiye’yi de içine alan bir harita mı var?

Evet. Siyonizm işte bu. Siyonizm’in hedefi bu.

- Peki, bunu T.C. Başbakan’ı bilmiyor mu?

- Bilmesi lazım. Ben okuduğuma göre onun da bilmesi lazım. Şimdi öyle bir mesele ki bu. Oraya giden adamlar, bunu bilmezler mi? Yani nasıl Rumların Enosis ideali varsa. Yahudilerin de Ermenilerin de idealleri var. Biz de bu idealler arasında hala dostluk peşinde koşuyoruz bu adamlarla. Sizce mümkün mü bu? Türkiye’ye İMF yetkilileri geliyor. Al onu içeriye, biraz sıkıştır Yahudi olduğunu göreceksin. Bunların hepsinin başında Yahudiler var.

- Şefler, müdürler pazardan artık topluyor Türkiye’nin ekonomik sorunlarını kim oluşturuyor? Para onların elindeyse, parayı yönlendirmeyi de onlar mı yapıyor?

Tabi. Adam resmi dairede çalışıyor. Müdür olmuş, şef olmuş. Bekliyor. Pazar kapansın da. Gitsin o çürük meyveleri, sebzeleri alsın, götürsün, yemek yapsın diye. Türkiye’de 23 milyon insan açlık sınırında. Bunun sebebi de işte, Yahudiler. Paraya da karışıyor. ‘Sizi AB’ye alacağız’ da demiyor. Biz kendi kendimize gelin-güvey oluyoruz. Adamlar öyle bir iş yapıyorlar ki. Bütün tarım ürünlerini çıkarttırmıyorlar. Kendilerine göre çıkartıyorlar. Bor… Bütün madenler … Toryum falan … Hepsi kapandı. Şimdi Türkiye hiçbir şey çıkaramaz. Hiçbir şey yapamaz.

Kendi ülkemizin madenlerini…

İzin vermez ki. Kendi kapatıyor zaten.

Kuklanın ipleri başka yerde. Türkiye yaklaşık 3 yıl önce tek başına bir iktidara devredildi.

Evet, olsun.

Bu iktidar ‘Ben şunları yapacağım, şunları yapmayacağım’ diyerek mi; ya da ‘Sen şunları yapacaksın, şunları yapmayacaksın’ mı deniyor?

Özel toplantılar oluyor ya. Orada söylüyorlar onlara zaten. Yapmayacaksın. Falan ya da filan meseleyi yapmak onların elinde değil. Onu dışardan zaten hallediyorlar. Kuklanın ipleri başka yerde.

Dinlerarası Diyalog hakkında ne düşünüyorsunuz?

Olmaz öyle şey! Diyalog. Ne diyalogu !?

_______________

Sütlüce Faciası hakkında kısa bilgi…

2 Mart 1949. Piyade mermisi, piyade havanı ve kapsül üreten Nuri Killigil'e (Nuri Paşa) ait İstanbul-Sütlüce'deki mühimmat fabrikasında aralıklarla iki büyük patlama oldu. Milli Savunma Bakanlığı'nın denetimi altında bulunan fabrikada çıkan yangın, çevrede büyük paniğe yol açtı. Yangının baruthaneye sıçramasıyla yerle bir olan fabrikada 6'sı itfaiye eri olmak üzere 35 kişi öldü. Ölenler içinde fabrikanın sahibi ve Enver Paşa'nın kardeşi olan Nuri Killigil de vardı. (İ.A)

E-posta: mailto:arslanislam@gmail.com" arslanislam@gmail.com

Hiç yorum yok: