"Bombanın zamanlanması...
Ulus'ta patlayan bomba, Türkiye'nin karanlık bir dehlize sokulmaya çalışıldığını gösteriyor. Bir cumhurbaşkanlığı seçimi ile içine yuvarlandığımız siyasî kriz, bu hain saldırı ile kaosa dönmek üzere.
Bugüne kadar içimizde tutuşturulan yangınlar, kontrol altında tutulabiliyordu. O sebepten kanlı çatışmalar bir gün içinde bıçakla kesilir gibi bitirilebiliyordu. Yangınları çıkaranlar da siyasî hedeflerine varmış oluyordu.
Bu defa öyle değil. Çünkü yangın şimdi yüreğimizde çıkarıldı. Bu yangın -Allah korusun- bu defa bütün Türkiye'yi yakabilir.. yangınları çıkaranları da... Etnik ve dinî yangınlardan söz ediyoruz.
PKK'yı elleriyle büyütenler, şimdi acaba geri dönülmesi gittikçe zorlaşan bir yola girdiklerinin farkındalar mı? Bu milletin tarihinde bir Türk-Kürt meselesi yokken, bugün; içeriden ve dışarıdan yürütülen bin bir desise, tahrik ve komplolar sayesinde derinleşen bir kutuplaşmanın acılarını yaşıyoruz.
Milletimiz, etnik farklılıklarından ve dinî inançlarından dolayı yaralanırsa, bu kapanması zor bir yara olur.
Ankara Ulus'ta, bugüne kadar görülen ve büyük şehirlerde devamının gelebileceği bizzat Genelkurmay Başkanı tarafından söylenen en dehşet verici patlama, bir taşeron örgüte fatura edilerek geçiştirilemez. Bu patlamanın nasıl bir zamanlaması olduğunun bilinmesi önemlidir. Kısaca hatırlayalım:
1. Cumhurbaşkanlığı seçimi, bir rejim tartışmasına ve iktidar partisi düşmanlığına dönüştürüldü. Demokrat Parti döneminden başlayan halkın büyük çoğunluğunun aşağılanması, horlanması, verdiği oyla alay edilmesi kampanyaları yeniden hortlatıldı.
2. Demokrasi bir kenara itildi. Genelkurmay askerî müdahale tehdidini tekrarladı. Medya, yargı ve üniversiteler daha önceki olağanüstü dönemlerdeki gibi devreye girdi. Mitinglerde, ortak değerimiz bayrağımız, düşman üzerine sallanır gibi sallandı.
3. Erken seçim kararı alınmasına rağmen, sürece müdahale edileceği, AK Parti hakkında kapatma davası açılacağı, belki de seçimlerin yapılmayacağı şayiaları, bir psikolojik harp vasıtası olarak ülke sathına yayıldı.
4. Seçimler yapılsa bile sonuçlarına saygı gösterilmeyeceği tehditleri savrulmaya başlandı.
5. Seçim sürecindeki belirsizlikten istifade edilerek Kuzey Irak'a bir müdahale yapılacağı, olağanüstü hâl ilan edilebileceği, inisiyatifin sivil iradenin elinden çıkacağı, Sezer'in cumhurbaşkanlığının devam ediyor olmasının bunu kolaylaştıracağı, belli gazete köşelerinde ima edildi.
6. Seçim sürecinin, CHP'yi tek başına iktidara taşıyacak bir mecraya kavuşturulacağı iddialarını kuvvetlendirecek transferler gerçekleştirildi.
7. PKK'nın, seçim sürecinde kanlı eylemlere başvurarak kaos ortamının doğmasına yardımcı olacağı, Kuzey Irak'a müdahaleyi tahrik edeceği, asıl amacın Türkiye'yi Amerika ile karşı karşıya getirmek olduğu değerlendirmeleri kuvvet kazandı.
8. Doğacak kaos ortamının Kuzey Irak'ta bir Kürt devleti kurulmasını hızlandıracağı, Türkiye'nin Güneydoğu'su ile ilgili planların daha kolay uygulanabileceği yeni bir dönemden söz edilir oldu.
Ulus'taki hain saldırıyı bu maddelerin ışığında bir daha düşünelim.
Kalp rahatsızlığı çekenler bilir. Kalbin ritmi bozulunca acil müdahale gerekir. Çünkü pıhtı atma ihtimali vardır. O pıhtı beyine giderse vücudun bir kısmını felç eder. İstikrar kazanmış Türkiye'nin ritmi maalesef bir anda bozulmuştur. Acil müdahalenin adı, toplum olarak aramızdaki kardeşliği, dayanışmayı, sevgiyi kuvvetlendirmek, birbirimizi kucaklamaktır.
Değilse, oynanan oyunları bozma gücünü bulamayacağız..."
Fikir7 Manset Haberler
24 Mayıs, 2007
Ittihadcilarin son oyunu ?? (insallah)
Yazar: mim Tarih: 24.5.07
Eklentiler: Derin Devlet
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder